25 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Merkez Bankası: Döviz kuru oynaklıkları azaldı

Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu'nda, "Enflasyondaki düşüş ve beklentilerdeki iyileşme ön plana çıkarken, döviz kuru oynaklıkları azaldı, faiz oranları belirgin geriledi." ifadelerine yer verildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) BaÅŸkanı Murat Uysal, Finansal Ä°stikrar Raporu’nun önsözünde yaptığı deÄŸerlendirmede, raporun son sayısından bu yana, küresel büyümeye dair beklentilerin aÅŸağı yönlü güncellendiÄŸini ve risk unsurlarının belirginleÅŸtiÄŸini belirtti.

Yurt içinde enflasyon oranındaki düÅŸüÅŸ ve enflasyon beklentilerindeki iyileÅŸmenin ön plana çıktığını ifade eden Uysal, döviz kuru oynaklıklarının azalırken, faiz oranları belirgin olarak gerilediÄŸini kaydetti.

Uysal, bu çerçevede, kredi arz ve talep koÅŸullarında kaydedilen iyileÅŸmeyle kredi büyümesi canlanarak iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanmayı desteklemeye baÅŸladığının altını çizdi.

Bankacılık sektörünün güçlü sermaye ve likidite yapısının, sektörün risklere karşı dayanıklılığını desteklemekte olduÄŸunu bildiren Uysal, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası elindeki bütün politika araçlarını fiyat istikrarını saÄŸlama ve finansal istikrarı destekleme hedefleri doÄŸrultusunda etkin biçimde kullanmaya devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.

“Kredi büyümesindeki canlanma genele yayıldı”

Raporun deÄŸerlendirme bölümünde makrofinansal görünüm 2019 yılı başından itibaren iyileÅŸmeye baÅŸladığı, söz konusu eÄŸilimin haziran ayından itibaren belirginleÅŸtiÄŸi belirtildi.

Makrofinansal görünümün 2019 yılı üçüncü çeyreÄŸinde kayda deÄŸer iyileÅŸme sergilediÄŸi ifade edilen raporda, hesaplanan endeksin tarihsel ortalamanın üzerine çıktığı vurgulandı.

Bu geliÅŸmede, küresel koÅŸulların ılımlı desteÄŸinin, yurt içi makroekonomik dengelenme sürecinin, finansal olmayan kesimin borçluluÄŸundaki azalma eÄŸiliminin ve banka finansallarındaki olumlu gidiÅŸatın etkili olduÄŸu bildirilen raporda, ÅŸunlar kaydedildi:

“Banka kredilerine dair göstergeler ise eylül ayına kadar tarihsel ortalamalarına göre bir miktar olumsuz seyretmeye devam etti. Ancak, önümüz dönemde kredi büyümesindeki canlanmanın ve iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanmanın bankacılık sektörü aktif kalitesine olumlu katkı yapması beklenmektedir. Nitekim, yüksek frekanslı güncel verilere göre, eylül ayında baÅŸlayan kredi büyümesindeki canlanma banka grupları ve kredi türleri bazında genele yayılarak sürmektedir.”

Raporda, küresel büyümeye iliÅŸkin endiÅŸelerin, küresel ticaret politikalarındaki korumacılık eÄŸilimleri ve jeopolitik geliÅŸmelerin, küresel iktisadi politika belirsizliÄŸini artırdığı bildirildi.

Küresel borçluluÄŸun, özellikle artan reel sektör ve kamu sektörü borçluluÄŸu nedeniyle geliÅŸmiÅŸ ülke ve geliÅŸmekte olan ülkelerde (GOÜ) önemli bir kırılganlık unsuru olmaya devam ettiÄŸi ifade edilen raporda, “Bankacılık sektörü sermaye karlılıklarının küresel finansal kriz öncesi döneme kıyasla genel olarak düÅŸük seyretmesi bir diÄŸer kırılganlık unsurudur. GeliÅŸmiÅŸ ülke merkez bankaları tarafından uygulanan geniÅŸleyici para politikalarının etkisiyle yataylaÅŸan getiri eÄŸrileri, küresel iktisadi faaliyetteki zayıflık ile aktif kalitesi görünümünün bozulması gibi ülke ve bankalara özgü koÅŸullar karlılık oranlarındaki bu durum üzerinde etkili olmuÅŸtur.” deÄŸerlendirmesi yapıldı.

“Son aylarda kredi talebinde artış gözlendi”

Raporda enflasyondaki düÅŸüÅŸ eÄŸilimi ve enflasyon beklentilerindeki iyileÅŸme sonucu faiz oranlarındaki gerileme ve finansal koÅŸullardaki olumlu seyrin iktisadi faaliyeti desteklediÄŸi belirtildi.

Türkiye’nin, küresel büyüme görünümündeki zayıflamaya karşın, firmaların ihracat pazarlarını çeÅŸitlendirme esnekliÄŸi ile dış ticarette rekabet gücünü koruduÄŸunun altı çizilen raporda, iktisadi faaliyetteki toparlanma ve kredi faizlerindeki gerilemeyle birlikte son aylarda kredi talebinde artış gözlendiÄŸi bildirildi.

Raporda, ÅŸunlar kaydedildi:

“Kredi koÅŸullarındaki iyileÅŸmenin iç talebe yansımalarının 2019 yılı dördüncü çeyreÄŸinden itibaren güçlenmesi beklenmektedir. Haftalık frekanstaki verilere göre, toplam krediler 2019 yılı eylül ayından itibaren tarihsel ortalamalarla uyumlu ve bireysel krediler öncülüÄŸünde artış sergilemektedir. Ä°htiyaç kredileri; ertelenmiÅŸ talebin gerçekleÅŸmesi, artan bankalararası rekabet ve düÅŸen faiz oranları kaynaklı olarak bireysel tarafta en güçlü artış eÄŸilimine sahip kalem olmuÅŸtur. Son dönemde kamu bankaları öncülüÄŸünde baÅŸlayan rekabetçi fiyatlamaların etkisiyle konut kredilerinde kaydedilen canlanma da bireysel kredi artışında etkilidir.

Firma kredilerinde büyük firmalar baÅŸta olmak üzere firma ölçeklerinde genele yayılan ılımlı kredi büyümesi gözlenmektedir. Bu geliÅŸmede büyük firma kredilerinde daha belirgin olmak üzere TL kredi faiz oranlarındaki gerileme etkili olmuÅŸtur. Bir önceki rapor döneminde teÅŸvikli kredilerin etkisiyle küçük ölçekli firmalar lehine daralan ölçek bazlı TL kredi faiz farkı, tarihsel ortalamasına geri dönmüÅŸtür. 2019 yılı aÄŸustos ayı öncesinde, özel bankaların temkinli duruÅŸunun kredi stoku üzerindeki etkisi kamu bankalarının kredi piyasasındaki proaktif davranışı ve fiyatlamalarıyla dengelenmiÅŸtir.”

“Yeni ZK kredi büyümesini teÅŸvik edecek nitelikte”

Finansal Ä°stikrar Raporunda, yeni TL Zorunlu Karşılık (ZK) uygulamasının bankacılık sisteminde genele yayılan ve birbirine yakınsayan bir kredi büyümesini teÅŸvik eder özelliklere sahip olduÄŸunu belirtildi.

Eylül 2019’dan itibaren özel bankaların da kredi piyasasında rekabetçi davranmaya ve kredi stokunu artırmaya baÅŸladığı bildirilen raporda, “TL likiditedeki artış, fonlama maliyetlerindeki düÅŸüÅŸ ve makroekonomik verilerdeki olumlu geliÅŸmelerle iyileÅŸen beklentilere ilave olarak, yeni ZK çerçevesinin de etkisiyle önümüzdeki dönemde bankacılık sisteminde genele yayılan ve ekonomik büyüme öngörüleriyle uyumlu bir kredi büyümesi gözlenebileceÄŸi deÄŸerlendirilmektedir.” ifadelerine yer verildi.

Raporda, hanehalkı borçluluÄŸunun düÅŸük seviyelerini koruduÄŸu bildirildi. Ekonomide yaÅŸanan dengelenme sürecinde, cari iÅŸlemler açığının kapanmasının döviz cinsinden ilave borçlanma ihtiyacını azalttığı vurgulanan raporda, ÅŸu deÄŸerlendirmelere yer verildi:

“2019 yılı eylül ayı itibarıyla tahsili gecikmiÅŸ alacak (TGA) oranlarında ve ilavelerinde firma kredileri kaynaklı artışlar izlenmiÅŸ; bankacılık sektörü TGA oranı yüzde 4,9 seviyesine yükselmiÅŸtir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yaptığı mali bünye çalışmaları kapsamında bazı kredilerin 2019 yılı sonuna kadar TGA olarak sınıflandırılmasına yönelik karar almış ve bu kapsamda TGA oranının yüzde 6,3 seviyesine çıkabileceÄŸini açıklamıştır. Bireysel kredilerde TGA oranı iÅŸsizlik oranındaki yükseliÅŸe raÄŸmen geçmiÅŸ dönemde alınan makroihtiyati önlemler sonucunda yatay seyrini sürdürmektedir. Ä°ktisadi faaliyetteki toparlanmanın belirginleÅŸmesi ve kredi büyümesinin istikrar kazanmasıyla önümüzdeki dönemde TGA oranındaki artış eÄŸiliminin yavaÅŸlayacağı ve aktif kalitesi kaynaklı risklerin sınırlı kalacağı deÄŸerlendirilmektedir.”

“Sermaye yeterlilik rasyosunda son dönemde yükseliÅŸ gözlendi”

Raporda, son dönemde enflasyon beklentilerindeki iyileÅŸme ve kur oynaklığındaki azalmayla birlikte mevduat büyümesinin özellikle TL tarafta belirginleÅŸmesinin de finansal istikrarı desteklediÄŸi vurgulandı.

Mevduat dışı yükümlülüklerin yabancı kaynaklar içerisindeki payı sınırlı miktarda azalarak eylül ayı itibarıyla yüzde 38 seviyesine gerilediÄŸi bildirildi.

Raporda, bankacılık sektörü karlılık göstergelerinde bir süredir zayıf seyreden kredi büyümesi ve aktif kalitesi geliÅŸmeleri nedeniyle gözlenen düÅŸüÅŸün, yerini mevcut rapor döneminde yataylaÅŸan bir seyre bıraktığı ifade edildi.

Sermaye yeterlilik rasyosunda (SYR) son dönemde gözlenen yükseliÅŸte ise kredi büyümesinin zayıf seyri ve bankaların özkaynak yapılarını güçlendirmelerinin belirleyici olduÄŸu kaydedilen raporda, ÅŸunlar kaydedildi:

“BDDK’nın mali bünye çalışmaları kapsamında bazı kredilerin yıl sonuna kadar TGA olarak sınıflandırılmasına yönelik kararının sektör SYR’sini sınırlı ÅŸekilde etkileyebileceÄŸi, bununla birlikte sektörün güçlü sermaye yapısının korunacağı öngörülmektedir. Mevcut rapor döneminde, küresel koÅŸullardaki ılımlı seyir, yurt içi makroekonomik dengelenme, beklentilerdeki iyileÅŸme, para politikasındaki temkinli duruÅŸ, finansal olmayan kesimin borçluluÄŸundaki azalma eÄŸilimi, TL likiditedeki artış ve banka finansallarındaki olumlu seyir makrofinansal istikrara olumlu katkı saÄŸlamıştır. Yurt içi fonların ve çekirdek yükümlülüklerin banka finansmanındaki payının artması yurt dışı oynaklıklara karşı duyarlılığı azaltmaktadır.

Finansal kesim aktif kalitesinde sınırlı bozulma izlenmiÅŸ olup; önümüzdeki dönemde, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın belirginleÅŸmesi ve kredi büyümesinin desteÄŸiyle aktif kalitesi kaynaklı risklerin sınırlı kalması beklenmektedir. Bankacılık sistemi, güçlü sermaye ve likidite yapısı sayesinde risklere karşı dayanıklılığını korumaktadır. Ä°ktisadi faaliyete dair genel görünüm olumlu olmakla birlikte; küresel büyüme görünümü, risk iÅŸtahı ve belirsizlik algılamalarında ortaya çıkabilecek negatif yönlü gerçekleÅŸmeler ile jeopolitik geliÅŸmeler risk faktörleri olarak deÄŸerlendirilmektedir.”

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Dünya ambalaj sektörü Ä°stanbul’da buluÅŸtu

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.