12 Haziran 2025 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, ‘Enflasyon Raporu 2025-II’ sunumunu gerçekleştirdi.
TCMB Başkanı Karahan, “Mayıs ayı öncü verileri enflasyonda, nisan ayından daha düşük bir seyre işaret ediyor” şeklinde belirtirken, “Zirai don hadisesi işlenmemiş gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskleri artırdı. Beklentiler dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor” dedi.
Enflasyon beklentilerindeki görünümün para politikasındaki sıkı duruşu korumayı gerektirdiğini söyleyen Karahan, “Tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Finansal koşullardaki sıkılık devam ediyor” şeklinde ifade etti.
TCMB Başkanı Karahan, enflasyon beklentilerinde değişikliğe gitmediklerini ve enflasyonun 2025 yılı sonunda yüzde 24,00 seviyesine geleceğini öngördüklerini söyledi. Karahan, enflasyonun 2026 yıl sonunda yüzde 12,00, 2027 sonunda ise yüzde 8,00 seviyesine gerilemesini beklediklerini belirtti.
TCMB’nin bir önceki enflasyon beklentileri bu yıl sonu için yüzde 24,00, gelecek yıl sonu için yüzde 12,00, 2027 yıl sonu için yüzde 8,00 seviyesinde bulunuyordu.
Karahan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli bir şekilde almaya devam ediyoruz. Dezenflasyon süreci kesintisiz devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de para politikasındaki kararlı duruşumuzu sürdürerek, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceğiz.
Küresel ticaret politikalarına dair belirsizlikler son dönemde yükseldi. Küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskler artarken, enflasyonda ülkelere göre değişen etkiler söz konusu.
Tarife adımları enflasyon beklentilerini bir miktar artırdı. Tarife adımları sonrasında piyasalarda daha fazla faiz indirimi fiyatlanıyor.
Merkez bankaları indirim süreçlerini temkinli sürdüreceklerini vurgulamaya devam ediyor.
Sanayi ve hizmet üretimi ilk çeyrekte arttı. Anket bazlı göstergeler sanayide daha zayıf bir görünüme işaret ediyor.
İşgücü piyasası manşet işsizlik oranının ima ettiğine kıyasla daha az sıkı.
İlk çeyrekte yurt içi talep ivme kaybetmekle birlikte öngörülerin üzerinde seyretti. Kartla yapılan harcamalar tüketimde ivme kaybının devamına işaret ediyor.
İlk çeyrekte talep koşullarının enflasyonu düşürücü etkisi azaldı.
Talep koşullarının yılın ikinci çeyreğinden itibaren dezenflasyonist patikayla daha uyumlu hareket edeceğini öngörüyoruz.
Talep koşullarının yılın ikinci çeyreğinden itibaren dezenflasyonist patikayla daha uyumlu hareket edeceğini öngörüyoruz.
Talep koşullarındaki gelişmelerin dezenflasyon sürecini olumsuz etkilemesi durumunda gerekli önlemleri alacağımızı tekrar vurgulamak isterim. Enflasyondaki düşüş süreci devam ediyor.
Son rapordan bu yana enflasyon öngördüğümüz tahmin aralığının altında gerçekleşti. Son üç aylık veriler ana eğilimde yatay bir seyre işaret ediyor.
Mayıs ayı öncü verileri enflasyonda, nisan ayından daha düşük bir seyre işaret ediyor.
Hizmet enflasyonundaki düşüş belirginleşiyor. Eğitim ve kira kalemleri hizmet enflasyon grubunu yukarı çekiyor.
Mevcut veriler kur etkisinin geçmişe göre daha sınırlı olduğuna ima ediyor.
Zirai don hadisesi işlenmemiş gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskleri artırdı. Beklentiler dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor. Nisan ayında enflasyon beklentilerindeki iyileşme duraksadı.
Enflasyon beklentilerindeki görünüm para politikasındaki sıkı duruşu korumayı gerektiriyor. Piyasa işleyişi içinde attığımız proaktif adımlar sıkı para politikası duruşunu destekledi.
Finansal piyasalardaki gelişmelerin enflasyon görünümü açısından risklerini değerlendirerek sıkı parasal duruşu güçlendirdik.
TL varlıklardan çıkış para piyasası fonları kaynaklı. Yatırımcıların TL’ye yönelik risk algısında toparlanma oldu. Hanehalkı YP mevduat talebi son PPK toplantısının ardından yavaşladı. Attığımız adımların katkısıyla oynaklık giderek azaldı.
Tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Finansal koşullardaki sıkılık devam ediyor.
Fiyat artışları mevduat ve kredi fiyatlamalarına beklentimiz ölçüsünde yansıdı. Mayıs ayının ilk yarısına ilişkin veriler bireysel kredilerde haftalık bazda yeniden yavaşlamaya işaret ediyor. Ticari kredi artışı büyüme sınırları ile uyumlu.
KKM bakiyesindeki belirgin azalış sürüyor. Portföy tercihlerinde dövize yönelim sınırlı oldu. Sıkı para politikası duruşumuz rezervleri destekliyor.
Karahan, beklentilerinde değişikliğe gitmediklerini ve enflasyonun 2025 yılı sonunda yüzde 24,00 seviyesine geleceğini öngördüklerini söyledi.
Karahan, enflasyonun 2026 yıl sonunda yüzde 12,00, 2027 sonunda ise yüzde 8,00 seviyesine gerimesini beklediklerini belirtti.
TCMB’nin bir önceki enflasyon beklentileri bu yıl sonu için yüzde 24,00, gelecek yıl sonu için yüzde 12,00, 2027 yıl sonu için yüzde 8,00 seviyesinde bulunuyordu.
TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın “Enflasyon Raporu 2025-II” sunumu sona erdi, soru-cevap bölümüne geçildi.
‘İddiasız Merkez Bankası oksimorondur’ hala her yerde misiniz? Özgür Özel temmuzda asgari ücretr ara zam yapılabileceğini söyledi, ne düşünüyorsunuz? 19 Mart sonrası TCMB enflasyonla mücadele eden tek kurum mu?
Tahmin güncellemesi son dönemde enflasyon patikasını etkileyen birkaç önemli gelişme oldu. Mart ayında kurdaki beklenenin üzerinde artış. Burada geçişkenliğin ne kadar olacağı önemli, yüzde 35-40 aralığında bir geçişkenlik olacağını değerlendirdik. Veriler bunu destekler nitelikte. Mayıs ayı verisinde de öncü veriler bunu destekliyor. Zirai don hadisesi de yukarı yönlü baskı yapıyor. Etkilenen ürünlerin neler olduğu önemli. Küresel talepte bir düşü olacağı bekleniyor. Bu da dezenflasyonist. Ciddi bir ek sıkılaşma yaptık. Bu da etkiyi güçlendirdi. İç talep bir önceki döneme göre daha zayıf olacak. Sağlık uygulama tebliği değişikliği de geldi. Bunların hepsi birbirini dengeliyor.
Ücret konusunda biz karar verici değiliz. Tavsiye de vermiyoruz. Enflasyon tahminleri de ücretlerin varsayımlarını içeriyor. Ücret konusunda söylediğimiz yüksek enflasyon erimeye destek veriyor.
Faiz kararlarını enflasyon gerçekleşmeleri beklentiler ve ana eğilimleri belirliyor. En önemli gelişme kur artışı oldu. Geçişkenliği görmek istiyoruz. Nisan ayı teyit etti, mayıs ayı öncü verileri de destekledi. Tek bir veriye bakarak öngörüde bulunmak doğru değil. Talep göstergeleri önem kazandı. Bir diğer unsur enflasyon üzerindeki riskler. Attığımız adımlar sayesinde enflasyon görünümü bozulmadı. Risklerin belirgin şekilde yukarı yönlü olduğunu görüyoruz. Yurt içi portföy tercihleri de izleniyor. İzlemeye devam edeceğiz. Para politikası araçlarını sıkılaştırıcı şekilde kullanmaya hazırız.
Reel sektör faizden şikayet ediyor, hane halkı enflasyondan şikayet ediyor. Faiz yüksek değil mi?
Sıkılıkla ilgili genel değerlendirme yapmak istiyorum. Dediğimiz gibi TCMB’de şeffaf ve çift yönlü iletişim uyguluyoruz. Birçok geri bildirim alıyoruz. Tabii ki reel sektör koşullardan şikayet ediyor. Kurdan da şikayet ediyorlar. Sıkılığı değerlendirirken tek bir göstergeye bakmak doğru olmaz. Şu dönemde geçmiş enflasyon yüksek olduğu için hesaplamalar çok sağlıklı olmayabiliyor. Beklenen enflasyonda da farklılık çok. Tek bir ölçü üzerinden konuşmak doğru değil. Yıllıklandırılmış üzerinden hesaplama yapılabilir. Eninde sonunda bir faizin yeteri kadar sıkı olup olmadığını gösteren tek gelişme fiyat göstergeleridir. Tek gelişme budur. Yeterli olup olmadığını değerlendirirken makroekonomik görünüme dikkat ediyoruz.
Rezervlerle ilgili maç benzetmesi yapmıştınız. 19 Mart sonrasında da satışlar oldu. İki haftada da toparlanma görüyoruz. Sizce rezervlerde minimum oran nedir?
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, “Rezerv yeterliliği bağlamında cevap vermek isterim. Son oynaklıklarda da faydası oldu. MB’nin görevi pilot gibi duruşu ayarlamaktır. Son dalgalanmada da bunu yaptık. Bunu yeterli görüyor muyuz? Gerileme meydana geldi. Uluslararası kabul görmüş düzeyler var. Bazı ölçütlere göre yeterli seviyedeyiz. Piyasa koşulları el verdiğince rezerv birikimini artırmayı düşünüyoruz” dedi.
Fonlamada rezervlerdeki artışla TL likiditenin arttığını AOF’nin aşağı gelmeye başladığını gördük. Likiditeyi ve fonlamayı artırmayı düşünüyor musunuz?
Üst bant kullanımını nasıl kullanıyoruz? Temel araç fonlama oranı. Dönem dönem kullanabiliyoruz. Enflasyon üzerindeki riskler yukarı yönlü olursa üst bandı kullanıyoruz. Risklerin biraz daha yukarı yönlü olduğunu görüyoruz. 1 hafta vadeli repo oranına fonlama maliyetini çekmeyi düşünüyoruz. Likidite fazlası olduğu durumda da bunu yapabiliriz. Geleneksel ihale yapıyoruz.
Son günlerde gecelik faizlerin yüzde 49’dan aşağı indiğini görüyoruz. Koridorda yaptığınız sıkılaşmanın sonuna gelindi mi, tekrar politika faizine doğru gidiyor musunuz?
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, “Faiz politikasıyla ilgili soru aslında. Burada opsiyonlarımız var. Veri odaklı gideceğiz. Gevşemenin ne kadar olacağı. Ne kadar götüreceğimiz. 1 ay var PPK’ya kadar. Veri odaklı gidecek” dedi.
Enflasyondaki aşağı yönlü gelişmelerin olmadığını hesap ediyoruz. Yazılara temenni olarak koyduğunuz destek gelmezse etkiyi nasıl hesaplıyorsunuz?
Politika duruşumuzu belirlerken bütün faktörleri hesaplıyoruz. Eşgüdümün tek bir boyutu yok. Bir tanesi yönetilen yönlendirilen fiyatlar. Özellikle enerji fiyatları tarafında. Enflasyon hedefimizle tutarlı gelişmeler. Diğer boyut bütçe açıklarının seviyesi ve bağlı olarak kamu harcamalarının seviyesi. OVP’ye baktığınız bütçe açıkları ve harcamalarının GSYH’ye oranı geriliyor. Bu da bize destek olacak.
Dövizle ilgili 19 Mart’ta ani biz zıplama oldu. Bundan sonrası bu tür volatilitelere karşı önlemler alındı mı?
Burada kısaca cevap vereceğim. Genel olarak biz politika duruşumuzu belirlerken ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde belirliyoruz. Çerçevenin çeşitli olması için sebepler var makro ihtiyati tedbirlerin bir kısmı tüm gelişmelere yönelik.
Atıl işgücü hızlı yükseliyor. İşsizlikle farkı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İşsizlik oranı ile atıl işgücü ile fark oluştu. İşgücü piyasasının daha az sıkı olduğunu görüyoruz. İş bulabileceğinden ümidini kesenlerin oranı ve yarı zamanlı çalışanların arttığı görülüyor. Biz bunların asıl nedenler olmadığını görüyoruz. İstihdamda yüzde 60 tam zamanlı çalışıyor. Pandemi dönemindeki koşulların yaygınlaşması. Atıl işsizlikteki artış da buradan kaynaklanmıyor.
19 Mart’a rezerv ve likidite fazlasıyla girildi. Siz satışa başladıktan sonra birkaç günlük vadede çekmenin hata olduğunu düşünüyor musunuz? Likidite fazlası olduğunda yine çekecek misiniz?
Sistemde bir likidite fazlası vardı. Çeşitli vadelerde kullanıyorduk. Uzun vadeli sterilizasyona başlamıştık. Likidite senetleri işlevini gördü. Şu anda sıfırladık. Yabancı girişi üzerinden likidite senedini ihraç ettiğinizde sterilizasyona etkisi farklı oluyor. Depo ihalelerini de kullanmayı düşünüyoruz.
Sene sonu enflasyon beklentisi değişmedi. Geçen yıl çeyreksel bazda öngörülerinizden bahsetmiştiniz. Hangi dönemde ne gelirse bant aralığında kalır?
Patikamız aylık enflasyonun azalarak sene sonunda yüzde 1’in biraz üzerinde bir yere oturarak bant aralığında kalabilir. Çok oynaklık oluyor, kusursuz bir şekilde inecek değil. MA bazda yüzde 1’in biraz üzerinde olabilir. Faiz indirimleri geçen yıl verdiğimiz verilere bağlandı. Katılık geç çözülünce o verileri azalttık. Mevsimsellikten arındırma çok çalışmayabiliyor. Pandemi sonrası her ayın farklı hikayeleri değişiyor. MA veri üzerinden politikamızın önemli bir parçası olarak bakıyoruz.
Mart ayından sonra kurdaki artış öngörülerinizin üzerinde oldu ki kur artışında beklediğinizin üzerinde oldu. Beklenti değişmedi. Kur daha agresif mi tutulacak? 60 milyar dolar rezerv kaybı oldu. Kur 38’de kaldı. Ani kur artışı enflasyon düşüşünü tehlikeye atar mı? Farklı senaryolara göre, 19’da kalıyor alt bant, Mayıs’ta 16-17 olacak muhtemelen sene sonunda 19 olması için ne olacak? Ne kadar bir talep daralması olması lazım?
Kur geçişkenliği aslında burada önemli. 2023 Haziran ayına bakıldığında o dönem yüzde 70 geçişkenlik vardı. Bu sabit bir oran değil. Talebin güçlü, fiyatlama davranışlarının bozuk olduğunda kur geçişkenliği daha yüksek oluyor. 2010’lu yıllarda kur geçişkenliği yüzde 10’larda oluyordu. 2 yıl öncesine göre daha düşük bir geçişkenlik var. Talepte bir dengelenme yaşadık. Enflasyon ve fiyatlama davranışları daha düzgün. KKM düştü. Bu faktörler birleşince geçişkenlik daha az seviyede. Bu da hedefimizin üst bandını değiştirmememizde önemli bir unsur. İç talebin sıkılaşması üzerinden dengelenme olacak. Bantla ilgili biz bandın orta noktasına göre para politikasını belirliyoruz. Enflasyonda nokta hedef vermek çok zor. Yanıldığımız aylar oluyor. Küresel oynaklığın yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Sene sonunda hedefimizin içinde kalacağımıza eminim.
Tahminler uyumlu gidiyor. Uyumlu gitmesi sıkılığın azaltılmasını gerektirir mi? Ana eğilim için rakam vermediniz yüzde 1 dediniz. Son 3 ayda yüzde 2,5. Son çeyrek uzak ama üçüncü çeyrek için ne düşünüyorsunuz?
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, “1’in biraz üzerine giden bir eğilim öngörüyoruz. Faiz konusunda patikamızda tabii bir eğilim var. Modele göre bir faiz politikası var. Ana eğilim patikada gittiği müddetçe indirimler olabilir. “
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, “Son aldığımız makro ihtiyati tedbirleri dışarıda bırakayım. Daha karar vereceğiz. Makro ihtiyati tedbirler sıkılaşmanın ne kadar olduğunu ölçmeni çok kolay değil. Faizleri aşağı indirirken limitlerle çok oynamamak. Krediye erişim şikâyeti olduğu için selektif tarafında gevşemek gibi opsiyonlarımız var.”
EKONOMİ Gazetesi finans editörü Şebnem Turhan, “19 Mart’a kadar faiz indirim süreci başladı. Rezervler birikiyordu, her şey iyi gidiyordu. Siyaseti nereye koyuyorsunuz? Belirsizlik yaratıyor. TCMB sıralamasında siyasetin yeri nerde?
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hatice Karahan, “Siyasi bir soru olduğu için kısa bir cevap olacak. Tek gündemimiz dezenflasyon. Bunu etkileyen iç ve dış gelişmeler olabilir. Her türlü şoka hazır olduğumuz müddetçe hedeflerimizi başarıyla gerçekleştirebileceğimizi düşünüyoruz.”
Gözler TCMB’nin Enflasyon Raporu’na çevrildi
242 kişilik yolcu uçağı düştü! 100’den fazla kişi öldü
İstinaftan Sinan Ateş davası kararı
Türk aktivistler serbest bırakıldı
600 bin kamu işçisi için kritik gün: “Yarın sunulacak”
242 kişilik yolcu uçağı yerleşim bölgesine düştü
Sanayi üretimi gerileme devrinde
Bakan Şimşek: KKM yakında sona erecek
ABD’den vatandaşlarına Irak uyarısı: Seyahat etmeyin
İmamoğlu’nun “bilirkişi” davası 26 Eylül’e ertelendi
ABD ve İran arasında nükleer gerilim
242 kişilik yolcu uçağı düştü! 100’den fazla kişi öldü
İstinaftan Sinan Ateş davası kararı
Türk aktivistler serbest bırakıldı
600 bin kamu işçisi için kritik gün: “Yarın sunulacak”
242 kişilik yolcu uçağı yerleşim bölgesine düştü
Sanayi üretimi gerileme devrinde
Bakan Şimşek: KKM yakında sona erecek
ABD’den vatandaşlarına Irak uyarısı: Seyahat etmeyin
İmamoğlu’nun “bilirkişi” davası 26 Eylül’e ertelendi
ABD ve İran arasında nükleer gerilim
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.