24 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Savunma sanayisinde yol haritası

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir:
"(Milli Muharip Uçak) Türk Silahlı Kuvvetlerinin gönül rahatlığıyla bir filo olarak kullanması 2028-2029 gibi düşünülüyor"
"SU-35 alıyoruz diye dillendirmek hem kamuoyunu yanıltıcı olur hem uluslararası arenada 'Türkiye ne yapıyor?' diye bir şey çıkar. Bu tür teklifler çok detaylı olmalı, sayfalarca doküman bulunmalı. Çok çok erken, prematüre bir halde"

CumhurbaÅŸkanlığı Savunma Sanayii BaÅŸkanı Ä°smail Demir, milli savaÅŸ uçağının Türk Silahlı Kuvvetlerinde gönül rahatlığıyla bir filo olarak kullanılmasının 2028-2029 gibi düÅŸünüldüÄŸünü bildirdi.

Demir, Savunma ve Havacılık Sanayi Ä°hracatçılar BirliÄŸi tarafından düzenlenen “Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı” kapsamında bir araya geldiÄŸi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Savunma ve havacılık ihracatında eriÅŸilecek rakamların Türkiye’nin dünyadaki etkinliÄŸinin, teknoloji konusundaki derinliÄŸinin ispatı ve duyurulması anlamına geldiÄŸini belirten Demir, bunun ülkenin yurt dışındaki teknoloji seviyesi algısını da deÄŸiÅŸtireceÄŸini söyledi.

Demir, burada geliÅŸtirilen teknoloji ve modellerin diÄŸer sektörlere de olumlu etki edeceÄŸini vurguladı.

Elektrikli otomobil konusunda yürütülen çalışmalara savunma sanayisinin katkıda bulunabileceÄŸini ifade eden Demir, bunun yanında savunma sanayisinin de bu çalışmalardan yararlanması ve birlikte Ar-Ge yapılmasının mümkün olduÄŸunu dile getirdi. Demir, “Savunma sanayisinde kullandığımız bazı ürünlerde elektrikli motorların geleceÄŸini biliyoruz. Bu konuda geleceÄŸe yönelik bazı çalışmalarımız var.” dedi.

Savunma sanayisinde yurt dışından temin edilen ürünlerle ilgili sorular üzerine Demir, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Son dönemde  çeÅŸitli taleplerde yavaÅŸlamalar, süre uzatmaları, bazı ürünlerin gönderilmemesi gibi tavırlarla karşılaÅŸtık. Bunlar uzun vadede bizim için faydalı oldu. Alt bileÅŸenlerdeki çok detay ürünlerde dikkatimizden kaçmış bir konunun yabancı bağımlılığını gördüÄŸümüzde yerlileÅŸtirmekle ilgili derhal harekete geçme fırsatı bulduk. ‘Åžunu geciktiririz, bunu sonra veririz’ veya ‘vermeyiz’ gibi tavırlar bizim için iÅŸaret fiÅŸeÄŸi anlamına geliyor. Bunu duyunca bir anlamda uyanmış oluyoruz. Bazen ÅŸirketler bu yabancı bileÅŸenleri gözden kaçırabiliyorlar. YerlileÅŸtirmede öncelik sıramız var. Her ürüne bir anda saldıramıyorsunuz. Nelere öncelik vereceÄŸimiz konusunda bunlar mesaj veriyor.” 

Türkiye’nin bir dizi alanda dünyada en iyi ya da en iyiler arasında olabileceÄŸine iÅŸaret eden Demir, “Türkiye, elektronik harp, elektromanyetik sistemler, lazer, yapay zeka ve yazılım gibi bir dizi alanda ortaya koyacağı gayret ve yatırımla dünyayla at başı gidebilir.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Atak’ın yerli motoru 2020 sonunda çalışacak

Milli Muharip Uçak’ın 2023’te hangardan çıkacağını, yer testleri ve motor testlerinin baÅŸlayacağını aktaran Demir, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin gönül rahatlığıyla bir filo olarak kullanması 2028-2029 gibi düÅŸünülüyor.” diye konuÅŸtu. 

Projeye ortak olma potansiyeli bulunan ülkelerle, o ülkenin harekat ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmayacağı da dahil bir dizi analiz, deÄŸerlendirme yapıldığını anlatan Demir, bu sürecin çeÅŸitli ülkelerle sürdüÄŸünü söyledi. Demir, “Bazı ÅŸeyleri erkenden konuÅŸmak bize uzun vadede zarar veriyor.” ifadesini kullandı.

Pakistan’a Atak helikopteri satışında ABD’den motor konusunda alınacak lisans için sürecin devam ettiÄŸini dile getiren Demir, ÅŸöyle devam etti:

“Bürokratik iÅŸlemler devam ediyor. Åžu anda kasti bir gecikme var diyemiyoruz. Türkiye’den daha çok Pakistan’ı ilgilendiren bir ihracat, sonucu bekleyip göreceÄŸiz. Atak motoruyla ilgili bu tür soru iÅŸaretleri, ihracat izinleri oldukça ihracat konusunda önümüzü istediÄŸimiz kadar net göremiyoruz. TEI’de geliÅŸtirilmekte olan ve çekirdeÄŸi çalıştırılan motor Atak ve Gökbey’de kullanılacak. Bu motoru belki önümüzdeki yılın sonunda çalıştırıyor olacağız ama bu helikoptere takılıp uçurulacağı anlamına gelmiyor. Sonrasında detaylı bir test süreci var. Bu süreç ne kadar hızlandırırsanız hızlandırın zaman alıyor. Yoksa Atak’ın motorunu da önümüzdeki sene sonunda verdik diyebiliriz ama bu parametreler düÅŸünüldüÄŸünde biraz daha zaman alacak.”

“YürüyüÅŸümüz iyi ama koÅŸmalıyız”

Savunma sanayisinde Türkiye’nin iyi bir yürüyüÅŸü olduÄŸunu belirten Demir, “Bu yürüyüÅŸ bulunduÄŸumuz konumu düÅŸündüÄŸümüzde yetmez. Gerçekten koÅŸmamız gerekiyor. Yakalamamız gereken çok sayıda hedef var. KoÅŸmak için de koÅŸmayı saÄŸlayacak gerekli parametreleri, kas gücünü yerli yerine koymamız lazım. Bu insan kaynaklarına, stratejik ürünlere ağırlık vermektir.” dedi. 

Sektörün ihtiyaç duyduÄŸu insan kaynağının geliÅŸtirilmesi ve sektörde görev alanlara yeni donanımlar kazandırılması için çok yönlü, çeÅŸitli modeller barındıran bir akademi programını hayata geçirmeyi amaçladıklarını ifade eden Demir, bunun için çeÅŸitli kurumlarla iÅŸ birliÄŸi yapmaya açık olduklarını bildirdi.

Demir, siber güvenliÄŸin de öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldığına dikkati çekerek, ÅŸunları kaydetti:

“Siber güvenlikte çok sayıda zayıf ÅŸirket olmasındansa güç birliÄŸi yaparak dünya piyasasını sallayabilecek, ses getirebilecek yapılanmalar oluÅŸturulmasını amaçlıyoruz. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi ile bunun zeminini yokluyoruz. Uzun vadeli olması, Türkiye ve dünya pazarında güven verebilmeleri için bir araya gelebilmeleri, kabiliyetlerini birleÅŸtirmeleri ve iÅŸ bölümü yapmaları gerektiÄŸine inanıyoruz. Bu konuda teÅŸvikçiyiz, takibini yapacağız. Öncelikle kamunun yerli ürün kullanmasını, sonra sektörün yerli ürünlere güvenmesini saÄŸlamak gerekiyor.”

“Batı hayranlığını ürün performansları yıkıyor”

Türkiye’nin potansiyel pazarlarında Batı hayranlığı bulunduÄŸunu dile getiren Demir, bu hayranlığın, Batılı ülkelerin kurduÄŸu politik baskının ve Batılı ÅŸirketlerin kurduÄŸu bağımlılık iliÅŸkilerinin zayıflatılması gerektiÄŸini vurguladı. Demir, ÅŸöyle konuÅŸtu:

“Bütün bunları ortaya koyduÄŸunuzda sadece ürününüzle öne çıkmanız zor görünüyor. Ürünlerin alandaki performansını gösterdikçe, çeÅŸitli testleri onlara izlettikçe, özellikle tesislerimizi gezdirdiÄŸimizde istisnasız hayranlıkla karşılaşıyoruz. Bir ülkede baÅŸbakana Ä°HA’ları anlatıyorduk. Dinledi ve ‘Güzel’ dedi. Cep telefonunda birkaç operasyon görüntüsü vardı. Onları gösterdik ve aynı ÅŸeyi anlatmış olamamıza raÄŸmen ilgisi birden arttı. O görüntü müthiÅŸ etkili oldu. Bir baÅŸkası görüntüleri Batılı bir ülkeden zannetti ve ‘Siz bu seviyede misiniz?’ diye sıçradı. Ä°nsanlar gördüÄŸüne inanıyor.” 

“SU-35 teklifi prematüre bir halde”

Ä°smail Demir, F-35 konusunda Türkiye için ortaklığın sürdüÄŸünü, alınacak uçaklarla ilgili sözlerin devam ettiÄŸini söyledi. Türkiye’nin ortaklıktan çıkarılmasının muhatapları için de memnuniyet verici olmadığına iÅŸaret eden Demir, “Acaba bir yol bulunur mu diye karşılıklı konuÅŸacağız. Onların tavrı nasıl olur bilmiyorum ama bizim tavrımız olumlu yönde olacak.” diye konuÅŸtu.

F-35 ile SU-35 uçaklarının “35” rakamından baÅŸka pek bir benzerliÄŸi bulunmadığını belirten Demir, ÅŸunları kaydetti:

 “Bunlar birbirinin yerine geçecek uçaklar deÄŸil. Bu konuda alım yapıyoruz, alıyoruz demek doÄŸru deÄŸil. Karşı taraf bir öneri yapmak istedi, biz de bu öneriyi inceliyoruz. Bu öneriyi beÄŸendik, beÄŸenmedik, alıyoruz gibi bir algının oluÅŸması yanlış. BaÅŸkanlık olarak üzerimize düÅŸen çeÅŸitli yönleriyle bu öneriyi deÄŸerlendirmek, kuvvete sormak. Masaya yeni seçenek koydular ama ‘Ne güzel seçenek, hemen yarın alıyoruz’ demek mümkün deÄŸil. Bunu SU-35 alıyoruz diye dillendirmek hem kamuoyunu yanıltıcı olur hem uluslararası arenada ‘Türkiye ne yapıyor?’ diye bir ÅŸey çıkar. Bu tür teklifler çok detaylı olmalı, sayfalarca doküman bulunmalı. Çok çok erken, prematüre bir halde. Basında ‘Türkiye SU-35 aldı, alacak’ diye bir ÅŸey çıkması çok saÄŸlıklı bir yönlendirme olmaz.” 

“S-400 alımıyla baÅŸlayan iÅŸ birliÄŸi geniÅŸleyebilir”

Ä°smail Demir, S-400 alım sürecinde ortak üretim ve teknoloji transferi kalemlerinde belirledikleri unsurlar olduÄŸuna iÅŸaret ederek, “Daha sonra Türkiye’nin kendi sistemini geliÅŸtirme sürecinde de burada edinilen tecrübelerin kullanılması da tabidir. Bu anlamda iÅŸ birliÄŸinin çerçevesi ve boyutları bu temas devam ettikçe daha da geniÅŸleyerek sürebilir, iki tarafın uzlaÅŸmasına, tavırlarına baÄŸlı.” diye konuÅŸtu.

Geçen günlerde Ankara’da Hava Kuvvetleri tarafından yapılan testlerin “S-400 test edildi” diye lanse edilmesinin abartı olduÄŸunu ifade eden Demir, kurum sürecindeki olaÄŸan adımların izlendiÄŸini anlattı.

Türkiye’nin tamamını uzun menzilli yüksek irtifa hava savunma sistemi ile kapsamak için ihtiyacın 4’ten fazla sisteme karşılık geldiÄŸini vurgulayan Demir, “Bu anlamda iki sistemden bahsediyoruz. Daha fazla sistem ihtiyacımız var. Bunları milli olarak geliÅŸtirmek üzere çalışıyoruz. Bu arada boÅŸluÄŸu doldurmak üzere makul, kabul edilebilir ÅŸartlarda Patriot teklifi gelirse inceleriz dedik.” ifadelerini kullandı. 

“TCG Trakya talebi ÅŸu anda yok”

Milli Piyade TüfeÄŸi (MPT-76) üretiminde 60 bine doÄŸru gidildiÄŸini, ilk hedefin 120 bine ulaÅŸmak olduÄŸunu vurgulayan Demir, Türk savunma sanayisi ürünlerinin filmler ve bilgisayar oyunlarında yer almasının da olumlu etki yaratacağını bildirdi. 

Deniz Kuvvetlerine, “hovercraft” olarak bilinen hava yastıklı çıkarma aracı temin edilmesi gibi bir gündemleri olmadığını belirten Demir, bir soru üzerine, “TCG Trakya (ikinci çok maksatlı amfibi hücum gemisi) talebi ÅŸu anda elimizde yok. Kuvvet ve çeÅŸitli birimlerden gelen talepler herkesin olduÄŸu masada deÄŸerlendirip bir öncelik sırasına konularak gündeme alınıyor.” yanıtını verdi.

NATO ile iliÅŸkiler

Ä°smail Demir, NATO ile iliÅŸkiler konusundaki sorular üzerine, teÅŸkilat ile ilgili Türkiye’de ve NATO’da bir tereddüt bulunmadığını söyledi.

NATO çerçevesinde S-400’lerden kaynaklanan argümanların suni olduÄŸuna inandıklarını dile getiren Demir, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

“NATO Genel Sekreteri’nin çeÅŸitli demeçlerinde bu da görüldü. Türkiye, NATO yükümlülüklerini her zaman yerine getirmiÅŸ ve getirecek bir ülke, NATO’nun da Türkiye’ye ihtiyacı çok açık. Türkiye’siz NATO’nun bir kanadının boÅŸ kalacağı çok doÄŸru. Türkiye bu konuda her ortamda ve her zaman NATO üyeliÄŸiyle ilgili kafalarda hiçbir tereddüt bırakmayacak ÅŸekilde bütün yükümlülüklerini yerine getirdiÄŸini, getireceÄŸini söylüyor. Bu ittifakın bir parçası olduÄŸunu ve olacağını vurguluyor. Ä°ttifak içinde ise suları bulandırmaya yönelik birkaç söylemin dışında ciddi bir ÅŸekilde Türkiye ile ilgili bir soru iÅŸareti bulunmuyor.” 

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Karadeniz-Akdeniz Yolu’nun yüzde 95’i tamamlandı

HIZLI YORUM YAP



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.