20 Eylül 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

“Karşımızda, bir dijital faÅŸizm rejimi var”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Karşımızda bir dijital faşizm rejimi ve bu dijital faşizm rejimini ayakta tutmaya çalışan dijital diktatörler var. Karşımızdakini çok iyi bilmeli ve tanımalıyız." dedi.

Altun, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen “Ä°nsan Hakları EÄŸitim Programı”nda yaptığı konuÅŸmada, Batılı insan hakları paradigmasının çöktüğü bir dönemde, bu programı özgür bir arayış ve bilinçlenme imkanı olarak deÄŸerlendirdiÄŸini söyledi.

Batılı insan hakları paradigmasının, en başından itibaren Batı dünya hegemonyasını meÅŸrulaÅŸtırmak için kurulduÄŸunu ve kullanıldığını belirten Altun, bu paradigmanın son 30 yılda nasıl çöktüğünü, Afganistan’da, Irak’ta ve Gazze’de gördüklerini kaydetti.

Zor bir dönemde, çetin bir coÄŸrafyada yaÅŸandığını, krizlerle, belirsizliklerle, çeliÅŸkilerle dolu bir dönemin tecrübe edildiÄŸini anlatan Altun, bu zor dönemde, bugün yaÅŸanılan dünyanın en temel sorununun “adalet” olduÄŸunu aktardı.


Fotoğraf: Aytuğ Can Sencar/AA

Adaletsizlikle mücadelenin CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın siyasi hareketinin temel bir meselesi olduÄŸunu dile getiren Altun, ErdoÄŸan’ın ÅŸimdi ise bu mücadeleyi küresel alanda, dünya sistemi için verdiÄŸini ifade etti.

Karşı karşıya kalınan küresel adaletsizliÄŸin kaynağında, Batılı sömürge düzeni ve yine bu sömürge düzenini pekiÅŸtiren, tahkim eden “Batıcı bağımlılık sistemi” olduÄŸunu kaydeden Altun, bugün bu adaletsizlik üreten küresel sistemin, birçok risk ve krizle karşı karşıya olduÄŸunu aktardı.

SavaÅŸlar, ekonomik krizler, salgınlar, afetler, göçler, terörizm, ırkçılık gibi birçok sorun ve meydan okumanın, dünyadaki zulüm politikalarını derinleÅŸtirdiÄŸini söyleyen Fahrettin Altun, “EÄŸer adalet yoksa hak yoktur. Adaletsizlik varsa hak yoktur, insan hakkı hiç yoktur. SavaÅŸ açmamız gereken, mücadele etmemiz gereken tam da bu adaletsizliktir.” dedi.

Bugün küresel alanda yaÅŸanan “adalet krizi”ne eÅŸlik eden “hakikat krizi”nin yaÅŸandığını, bu iki krizin, insan haklarının önünde duran iki büyük düşman olduÄŸunu belirten Fahrettin Altun, hakikatin en asli bileÅŸeninin doÄŸru bilgi olduÄŸuna iÅŸaret etti.

Medyanın bu süreçte, tarihsel ve güncel olarak nerede durduğunun sorulması gerektiğine işaret eden Fahrettin Altun, medyanın, toplumun, kamunun çıkarını savunan bir dördüncü kuvvet ve siyaset üstü bir mekanizma olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, süreçte medyanın, bireylere sağlıklı bir enformasyon akışı sağlayamadığını, hakiki iletişim için bir zemin teşkil etmediğini kaydetti.

Küresel sosyal medya şirketleri

Altun, bugün yaşanılan çağda, küresel medya şirketlerinin, sosyal medya platformlarının, küresel iletişim akışına ideolojik bir çerçevede yön vermeye başladıklarını, tahrif edilmiş bilgileri yaydıklarını, sistematik dezenformasyon ürettiklerini, bütün bunların başlı başına insan hakları ihlalleri olduğunu vurguladı.

İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti:

“Karşımızda bir dijital faÅŸizm rejimi ve bu dijital faÅŸizm rejimini ayakta tutmaya çalışan dijital diktatörler var. Karşımızdakini çok iyi bilmeli ve tanımalıyız. Bunların en temel iktidar stratejisi ise gündelik hayatlarımızı kolonileÅŸtirmek, sömürge altına almak. Bu hedefe ulaÅŸmak için, bu yapılan yapay, aşırı tüketim kültürünü özendirmeye çalışmakta, insanları uyuÅŸturan dijital bağımlılık sistemini ayakta tutmak için çabalamakta, gizli sansür ve örtülü özendirme yöntemleriyle siyasal davranış deÄŸiÅŸikliklerini medyana getirmeye çalışmaktadırlar. Bütün bu süreçlerde elbette devletlerin ve özellikle Batı dışı devletlerin denetim, düzenleme ve hukuki müdahalelerinden kendilerini muaf tutmaya çalışmaktadırlar. Kendilerini hukukun üstünde konumlandırıp hesap vermek istememektedirler.”

“Biz de Ä°ngiltere BaÅŸbakanı’nın söylediÄŸini söylüyoruz”

Ä°ngiltere’de yaÅŸanan olayların yakından takip edildiÄŸini ve Ä°ngiltere BaÅŸbakanı’nın bu olaylar üzerine dün sosyal medya platformlarına bir çaÄŸrı yaparak, “Ä°ki büyük sosyal medya ÅŸirketine ve yönetenlere sesleniyorum, ÅŸiddet olayları internet ortamında görülmektedir, bu bir suçtur ve sizin platformlarınızda yapılıyor. Hukuk her yerde geçerli olmalıdır.” diye seslendiÄŸini aktaran Altun, şöyle konuÅŸtu:

“Biz de Ä°ngiltere BaÅŸbakanı’nın söylediÄŸini söylüyoruz. Herhangi bir ÅŸekilde internet ortamında suçun teÅŸvik edilmesini doÄŸru bulmuyoruz. Hukuk her yerde geçerli olmalı diyoruz. Esas itibarıyla bu ÅŸirketler, Ä°ngiltere BaÅŸbakanı böyle söylese de Batılı devletler için ayrı, Batılı olmayan devletler için ayrı bir tutum takınıyorlar. Sosyal medya ÅŸirketlerinin iliÅŸkilerinde özenli davrandıkları Batılı devletler dahi bir regülasyon ihtiyacından bahsediyorlar. Bu ÅŸirketler çoÄŸunlukla Amerikan, Alman, Fransız yasalarına saygı duyarken, örneÄŸin Türkiye Cumhuriyeti yasalarına saygı duymuyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemen bir devlet olarak, bağımsız devlet olarak elbette bunu kabul etmez, edemez. Biz bunu her zaman söylüyoruz. Nasıl ki Mavi Vatan’da, Gök Vatan’da varlık gösteriyor, egemen haklarımıza sahip çıkıyorsak, aynı ÅŸekilde siber vatanda da haklarımıza, egemenliÄŸimize sahip çıkmak zorundayız.

Bizim bu sosyal medya platformlarından beklentimiz çok açıktır. ‘Hukukumuza, egemen haklarımıza, vatandaÅŸlarımızın ifade özgürlüğüne saygı duyun. Terörizme, örgütlü suçlara, yasal olmayan faaliyetlere zemin hazırlamayın. Türk yargısıyla, emniyetiyle, kurumlarıyla iÅŸbirliÄŸi yapın.’ Devletimiz bu mücadeleyi kamu çıkarı için, vatandaşının hak ve özgürlükleri için vermektedir. Bu mücadeleyi verirken popülizm namına somut verilerle baÄŸdaÅŸmayan yorumlar yaparak, açıkça yalan söyleyerek, bizleri hedef alanları da maÅŸeri vicdanın insafına bırakıyorum. Peki ne yapmalıyız? DoÄŸru bilgi, hakikat, temiz iletiÅŸim için mücadele etmeliyiz, savaÅŸmalıyız.”

“AYM kararı, BTK’nın Instagram kararı öncesi alındı”

Fahrettin Altun, Anayasa Mahkemesinin bir kararı üzerinden Dezenformasyonla Mücadele Merkezine ilişkin son günlerde bazı manipülasyonlar üretildiğini de belirtti.

Anayasa Mahkemesinin, CumhurbaÅŸkanlığı Ä°letiÅŸim BaÅŸkanlığının kuruluÅŸ kararnamesi olan 14 No’lu CumhurbaÅŸkanlığı Kararnamesinin bazı maddelerini iptal ettiÄŸini hatırlatan Altun, Mahkemenin, “Düzenlemelerin CumhurbaÅŸkanlığı Kararnamesi ile deÄŸil, kanunla yapılması” gerektiÄŸini söylediÄŸini ve 9 ay süre verdiÄŸini aktardı.

“Bilgi Teknolojileri Kurumunun, Instagram’a eriÅŸim engeli kararı alması sonrasında Anayasa Mahkemesinin bu kararı aldığı” yalanının devreye sokulduÄŸunu söyleyen Altun, Anayasa Mahkemesinin bu kararının Instagram kararı öncesi alındığını ve Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlattı. Altun, “Burada apaçık bir anakronizm var. Maddi, somut olarak gösterebilecek bir gerçek var.” dedi.

Devleti, kuralları ve kurumları tanımayanların bu süreçte bu yalana kanabileceklerini söyleyen Fahrettin Altun, ancak siyaset yapan, medyada kendisini kanaat önderi gibi gösteren insanların bu kadar açıkça çürütülebilecek bir yalanı dolaşıma sokmasının kabul edilemeyeceğini vurguladı.

Anayasa Mahkemesinin aldığı kararla “Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin kapanacağı ve yasal dayanağının kalmayacağı” yönünde yalanların da gündeme getirildiÄŸini aktaran Altun, “Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizin yaptıklarıyla gurur duyuyoruz.” diye konuÅŸtu.

“Yerli ve milli sosyal medya platformlarını üretmemiz gerekiyor”

Dijital medya okur yazarlığı kültürü ve bu kültürün yaygınlaşmasının önemine vurgu yapan Altun, kendilerinin bu doğrultuda eğitim materyalleri ürettiğini ve kamuoyunda bir farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını dile getirdi. Fahrettin Altun, şunları söyledi:

“Yerli ve milli medya kuruluÅŸlarımız nasıl bu süreçte ortaya çıkmışsa, nasıl markalar üretilmiÅŸse benzerinin de dijital alanda, dijital medya alanında üretilmesi gerekiyor. Konvansiyonel medya ÅŸirketlerinin sahiplerine seslenmek istiyorum, ‘Gelin, yeni medyaya, dijital medyaya çok daha fazla yatırım yapın.’ Sadece içerik üretiminden bahsetmiyorum. Yerli-milli sosyal medya platformlarının inÅŸasından bahsediyorum. Karşımızdaki sosyal medya platformları özel ÅŸirket hüviyetinde olan kurumlardır. Bunlar bu alana yatırım yaptıktan sonra kendilerine geniÅŸ bir alan buldular ve bugün itibarıyla küresel alanda ne yazık ki adaletsizliÄŸi ve hakikat krizini derinleÅŸtirdiler. Buna karşı bizim yerli ve milli sosyal medya platformlarını üretmemiz gerekiyor. Bu noktada özel sektörümüze gerçekten çok ciddi bir rol düşüyor. Dizi sektörümüzün dünyadaki baÅŸarısı ortada. Türk ÅŸirketlerinin dünyadaki baÅŸarısı ortada. Yeter ki biz buna inanalım. Kendimize güvenelim. Biz de kurum olarak elimizden gelen bütün kolaylaÅŸtırıcılığı bu süreçte saÄŸlamaya hazırız.”

Altun, iletiÅŸim, düşünce, ifade özgürlüğü ile haber ve bilgi almanın en temel insan hakkı olduÄŸunu vurgulayarak, “Biz özgürlüklerden yanayız fakat özgürlük adı altında vatandaşımızın hakkının, hukukunun yenmesine müsaade edemeyiz. VatandaÅŸlarımızın bu hakkını saÄŸlıklı ÅŸekilde kullanabilmelerinin yolu da hep beraber vereceÄŸimiz adalet ve hakikat mücadelesinden geçiyor. Biz bu mücadeleyi CumhurbaÅŸkanımız Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın liderliÄŸinde vermeye devam edeceÄŸiz.” dedi.

Fahrettin Altun’a konuÅŸmasının ardından AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın tarafından hediye takdim edildi.

AA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

CHP’de olağanüstü kurultay

HIZLI YORUM YAP