04 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri
Doç. Dr. Derya Hekim

Doç. Dr. Derya Hekim

21 Haziran 2023 Çarşamba

Merkez Bankası’nın Faiz Kararı Ne Olacak?

Merkez Bankası’nın Faiz Kararı Ne Olacak?
0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

Uzun süredir odaklandığımız seçim nihayet sonuçlandı. Seçim sonrası oluşan yeni kabine ise rasyonelleşmeye odaklandığı söyledi. Sayın Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olması ile birlikte gerçekten sıkışmış olan iş dünyasında ve piyasalarda rasyonel politikaya dönüş, olumlu bir hava yarattı. Cevdet Yılmaz ise Ekonomiden Sorumlu Cumhurbaşkanı oldu. Sayın Yılmaz’ın da Ortodoks politikalara bağlı bir iktisatçı olduğu biliniyor. Geçmiş dönem politikalarının baş aktörlerinden Şahap Kavcıoğlu görevinden alındı, yerine ise uluslararası yatırım bankalarında yöneticilik yapmış, Hafize Gaye Erkan getirildi.

Buraya kadar her şey olumluydu. Yurtdışı bağlantılı isimler, rasyonel politikalara dönüş beklentisi… Derken kafa karıştıran bir gelişme oldu. Sayın Şahap Kavcıoğlu, yani eski politikanın sembol ismi, BDDK başkanlığına atandı. BDDK’nın açılımı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu. Yani bankacılık sisteminde getirilen düzenlemelerden sorumlu kurum… Geçmiş dönem bankacılık sistemi üzerinde makro ihtiyati tedbirler adı altında birçok düzenleme getirildi. Bunların birçoğunun mimarı ise Sayın Kavcıoğlu.

Böyle bir atamanının neden yapıldığı kafaları karıştırdı. İki olasılık olabilir. Birincisi her ne kadar rasyonel politikalardan vazgeçilmiş olsa da arka planda hala geri dönebilme ihtimali var. İkincisi, iktidar partisinin içinde de güç savaşları var ve bu atama bir dengeleme. Hangi olasılık olursa olsun uygulanacak para politikasının kredibilitesini sarsabilir. Nihayetinde herkesin kafasının bir yerinde Naci Ağbal dönemi var. Sayın Ağbal da Merkez Bankası Başkanlığına getirilmiş, aslında başarılı işlere de imza atmış ancak 4 ay gibi kısa bir sürede görevden alınmıştı. Üstelik Naci Ağbal döneminde 4 milyar dolar yabancı sermaye girmişti. Tabii sonrasında Türkiye’den hızlı bir yabancı sermaye çıkışı yaşandı. Yeniden böyle bir kayış olması Türkiye açısından telafi edilemeyecek etkiler yaratabilir.

Faiz kaç olmalı?

Herkes yarın yapılacak olan para politikası kurulu toplantısına odaklanmış durumda. Faizin ne kadar arttırılacağı tartışma konusu. Sayın Cumhurbaşkanı da arttırılacağının sinyalini verdi ama soru şu: ne kadar?

ÇeÅŸitli yabancı kurumlardan kendi beklentileri doÄŸrultusunda çok farklı tahminler geliyor. Medyan tahmin 20’ler civarı. Açıkçası enflasyon beklentisinin %40’lar civarında olduÄŸu bir ortamda faizlerin %20 olması yine çok rasyonel bir politika olmayacaktır. Keza zaten uygulanan faiz mevduatta %40’ın üstünde, kredide ise %60’ları bulabiliyor. Tabi özellikle kamu bankalarından daha düşük faizle ticari kredi bulmak mümkün, eÄŸer selektif kredi tanımına giriyorsanız.

Şunu gözden kaçırmamakta fayda var: faiz artışı ile birlikte bazı kredilerin faizlerinde yükselişler olacak. Keza bu krediler için referans faiz oranı için belirlenen faiz oranı, politika oranına göre belirleniyor. Bunlar artacak. Kredi kartı faizlerinde artış olacak. Bankalar açısından ellerinde bulundurdukları menkul kıymetlerin bir kısmında zarar oluşabilecek ve sermayelerinde aşınma olabilecek. Yani sıkılaştırıcı politikanın etkileri hissedilecek.

Tabii burada faizin birden mi kademeli mi arttırılacağı da önemli. Eğer ani bir artış olursa bu rasyonel politikalara dönüşte kararlılığı gösterir. Politikalara ve enflasyonun düşeceğine dair güven artar, ancak bu bahsettiğim etkiler daha fazla hissedilir. Eğer kademeli bir faiz artışı olursa bu etkileri yavaş yavaş hissederiz ancak her an eski politikalara geri dönülebileceği korkusu piyasaların üzerinde olur.

Gerçekten Sayın Erkan’ın işi oldukça zor. Benim beklentim piyasaları üzmeyecek bir adım olması. Yani politika faizini %20 civarına çekmesi. Ama daha da önemli açıklanacak metinde enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu ve de sıkılaştırmaların devam edeceğine dair vurguların yapılması.

Bekleyip göreceğiz…