22 Mart 2023 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri
Doç. Dr. Derya Hekim

Doç. Dr. Derya Hekim

01 Mart 2023 Çarşamba

Enflasyon alkolizm gibidir

Enflasyon alkolizm gibidir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dün TCMB faizleri 150 bp indirerek %10.5’e çekti. Bu faiz indirimi beklenen bir faiz indirimiydi. Faizlerin tek haneye ineceğini hepimiz zaten bekliyorduk. Yıl sonuna kadar 300 bp inecekti. Ama anlaşılan TCMB daha hızlı indirme niyetinde. Şu anda kuru kontrol edebiliyor, rezervlerde artış var ve önümüzde Aralık ayında baz etkisi nedeniyle enflasyonda bir düşüş gözlenecek. Dolayısıyla eli biraz daha rahat.

Madalyonun diğer yüzünde ise bizi sevimsiz bir iktisadi sorun karşılıyor: enflasyon. 1990’lı yıllarda enflasyon canavarı olarak tasvir edilen bu sorun yeniden hortlamış durumda. Her ne kadar kredi selektif olarak verilse ve reel sektörde krediye erişimde sıkıntılar yaşansa da para politikası genişlemeci sinyal gönderiyor. Diğer yandan mali disiplin de raydan çıkmış durumda. Kur Korumalı Mevduatın Hazineye maliyeti 85 milyar TL oldu bile. Üstelik önümüzde seçim var. Seçim ekonomisi nedeniyle harcamaların artacağı aşikar. Yani enflasyonla mücadele edecek tüm kaslar etkisiz durumda. Enflasyonla mücadele etmek için bazı spesifik uygulamalar yapılsa da bunların da piyasanın işleyişini bozmak öteye gittiğini söyleyemeyiz.

Yani hastalığı tedavi etmek adına hiçbir şey yapmadığımız için enflasyon bizimle birlikte olmaya devam edecek.

Enflasyonist ortam her ne kadar reel kesim açısından istenen bir şeymiş gibi düşünülse de aslında öyle değil. Milton Friedman’ın bu konuda çok güzel bir sözü var: “Enflasyon alkolizm gibidir. Her iki durumda iyi etkiler önce gelir, ama kötü etkiler zamanla ortaya çıkar”. 

Yani ilk başta herkes memnun gibi görünse de işgücüne ödenen ücretlerin reel değeri azalsa da zamanla fiyatlama davranışı bozulur. Halkın satın alma gücü düştükçe talep azalır. Enflasyonla mücadele ediliyorsa sıkılaşma olacağından reel kesim de daralır. Enflasyonla mücadele edilmiyorsa ise sonuçta bir yerde duvara toslanır. Ama yine reel kesim etkilenir. Kısaca eninde sonunda reel kesim de yüksek enflasyondan payını alır.

Türkiye’de de durum bundan pek farklı değil. Reel kesim de enflasyondan pek memnun değil. Sıkılaşma pahasına enflasyonla mücadele edilmesini istiyorlar. STK temsilcilerinden sıklıkla böyle açıklamalar duyuyoruz. Her ne kadar kredi faizleri düşmüş, hatta kredi faizine fiili bir tavan konulmuş olsa da krediye erişim oldukça kısıtlı. Verilen kredilerin dolara döneceği endişesi ile kredi verme süreçleri yakından takip ediliyor.

Üstelik yüksek enflasyon geleceğe dair belirsizliği artırıyor. Zaten dünyadaki konjonktür de hiç iç açıcı değil. Bu yüksek belirsizlik ortamında girişimciden risk alarak yatırım yapmasını beklemek çok kolay değil. Sanayi üretimi bu düşük faiz ortamına rağmen belirgin bir iyileşme göstermiyor.

Özetle enflasyon ekonomilerde çok önemli bir hastalık. Evet hanehalkının satın alma gücünü düşürüyor. Gelir dağılımında sabir gelirliden bir gelir transferi yapılmasına neden oluyor. Ama madalyonun diğer yüzünde, yani reel kesime de yaramıyor. Reel kesimin kısa dönemde bir miktar işine yarar gibi görünse de orta ve uzun vadede yarattığı tahribat önemli. Kısaca enflasyon herkesin sorunu…

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

escort ankara