28 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri
Yrd. Doç. Dr. Dyt. Esin Şeker

Yrd. Doç. Dr. Dyt. Esin Şeker

19 Mart 2024 Salı

Bu büyük tehlikenin adı: AÇLIK

Bu büyük tehlikenin adı: AÇLIK
0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

Son yıllarda ülkemizi çepeçevre saran savaş koşulları beni farklı bir konuyu düşünmeye yönlendirdi. Kuzeyde Ukrayna, Kafkaslar’da Karabağ, Güneydoğuda Suriye, Irak ve şimdilerde İsrail- Filistin savaşları dünyayı nereye götürüyor? Türkiye bu ateş çemberinin içinde nasıl bir stratejiye sahip? Hepimizin bildiği gibi savaş sırasında Ukrayna’dan buğdayı çıkarabilmek için bir dizi politik manevralar yapıldı. Dünya bu gıda maddesine mutlak şekilde muhtaçtı.

Gazze’de insanlar açlık ve susuzlukla mücadele ediyor. İnsani yardım ulaşacak diye bekleşiyorlar ne yazık ki.

Tarım alanlarının, ormanların, su kaynaklarının, gıda işleyen fabrikaların, depoların savaşlar nedeniyle yok edilmesi veya işleyemez hale gelmesi büyük bir tehlikeyi işaret etmiyor mu?

Bu büyük tehlikenin adı: AÇLIK

Küresel gıda güvencesi konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde artan tartışmalar ve endişeler var. Öte yandan, iklim değişikliklerinin yarattığı krizin giderek artan etkileri dikkatle izlenmeli. Savaşların yarattığı yıkım, yok ediş,  güvenli ve besleyici gıda sağlama çabalarının boşa çıkmasına neden olmuyor mu?

Rusya’nın Ukrayna’yı iÅŸgal etmesinin dünya gıda tedarik sisteminde yol açtığı sorunlar pek çok ülkede ama özellikle de insani yardıma bağımlı olan dünyanın en yoksul ülkelerinde büyük sorunlara yol açtı.

Dünya artık farklı ülkelerin birlikte geliştirdiği farklı üretim, ekonomi ve dayanışmayı esas alan değişimlere yöneliyor. Bu bağlamda Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika bir birlik oluşturdular.

Bu devletlerin İngilizce isimlerinin baş harflerini kullanarak BRİCS, ismini verdikleri birliği oluşturdular. BRICS ülkeleri arasındaki ikili ilişkiler, eşitlik, karşılıklı olarak devlet işlerine karışmama ve ortak fayda ilkeleri üzerine kurulu görünüyor. BRICS ülkeleri, bulundukları bölgelerin bölgesel ilişkileri üzerindeki önemli nüfuz potansiyeliyle tanınırlar.

2011 yılında bağımsız bir uluslararası kuruluş olarak BRICS ülkeleri arasındaki ticari, siyasi ve kültürel iş birliğini teşvik etmek adına kuruldu.

2018 itibariyle BRÄ°CS’in brüt tarımsal üretimi, dünya nüfusunun yalnızca %40’ını oluÅŸturmasına karşın, dünya toplamının %50’sinden fazlasını oluÅŸturuyor.

Bir ticaret bloğu olarak bakıldığında gıda üretimi ve güvenliğini bir bütün olarak gerçekleştirdiği söylenebilir. Ancak kendine yeterlilik oranı, ülkeler arasında ve farklı gıda türleri için değişiyor. Bir başka önemli gerçek de BRICS ülkelerinin pek çok farklı türde gıda üretiyor olması ve BRICS ülkeleri arasında ihracat ve ithalatın önemli ölçüde artacağı anlamına geliyor. Bu nedenle de üst düzey ticaret anlaşmalarının yapılması için önemli bir çaba sarf ediliyor.

Çok yakın zamanda yapılan önemli bir duyuru BRICS üyelerinin Ä°ran, Suudi Arabistan, Mısır, Arjantin, BAE ve Etiyopya’nın da katılımıyla 11 ülkeye geniÅŸleyeceÄŸi yönündeydi.

BRICS’ın küresel gıda güvenliÄŸi üzerinde giderek artan gücü ve etkisine yeterince dikkat edilip edilmediÄŸi ise dikkate deÄŸer bir endiÅŸe olmalı. Bu geliÅŸmelerin ulusal gıda güvencesine yönelik stratejilerin geliÅŸtirilebilmesi için önemli olduÄŸunun dikkatlerden uzak kalmaması gerektiÄŸidir.

Bu gelişmeler göz ardı edilemeyecek öneme sahiptir.

Türkiye bu anlaşmaların neresindedir? Bir üyelik söz konusu gibi görünse de net bir gelişme görünmüyor.

Küresel gıda sistemindeki değişimin büyük itici gücü kaçınılmaz olarak gelen açlık tehlikesidir. Açlık ve temiz suya ulaşma küresel bir sorun olarak değerlendirilmeli ve Türkiye de gerekli yerini bulmalıdır.

 



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.