20 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
31 Ocak 2023 Salı
Gümrükten Eşya İthalatında TSE Sonucunu Etkileyecek İşlemler
Ortadoğu'da bahar yaşanacak mı?
Rusya'nın saldırısı meşru mu?
Merkez Bankası'nın Faiz Kararı Ne Olacak?
Gıda atıklarından gübre nasıl üretiliyor?
Enflasyon %20’li Düzeylere İner mi?
Bu hafta Perşembe günü Merkez Bankası’nın faiz kararı var. Geçtiğimiz son aylara nazaran belki de en merak edilmeyen faiz kararı bu hafta olacak. Çünkü geçtiğimiz toplantı sonrasında TCMB önümüzdeki toplantıda da (yani bu ay için) son attığım adıma benzer bir adım atarak faiz indirimine Aralık ayı itibariyle ara vereceğim sözlü yönlendirmesini yapmıştı. Bu nedenle bu Perşembe TCMB’nin politika faizini 150 baz puan indirerek politika faizini %9’a indirmesi bekleniyor. Bu nedenle de gelecek kararın piyasa fiyatlamaları üzerinde bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Faiz karar metninde de çok önemli bir değişiklik beklemiyorum. Ama piyasa faiz indirimi yine “ne zaman başlayabilire” yönelik bir yönlendirme olup olmadığını da elbette karar metninde arayacaktır diye düşünüyorum. Bu hafta her ne kadar Merkez Bankası’nın faizi 150 bp indireceği hâkim beklenti olsa da bazı kesimlere göre 150 bp üstünde de bir faiz indirimi gelebilir. Bu tabi bir olasılık ama ben 150 bp üzerinde bir faiz indirimi geleceğini düşünmüyorum. Merkez bankası 150 bp’lik indirimle politika faizini %9’a indirip belirli bir süre bu faiz düzeyinde kalacaktır diye düşünüyorum.
Politika faizi deyince son günlerde çokça konuşulan bir konuya da yer vermek istiyorum. Bildiğimiz gibi Merkez Bankası 2021 yılının son çeyreğinde faizi indirince artan risk primi ile beraber (risk priminin artma nedeni faizler düşünce kurun yükseleceği ve bu sayede enflasyonda da artış olacağı beklentisiydi, ki öyle de oldu) piyasa faizlerinde özellikle de ticari kredi faizlerinde çok ciddi bir artış yaşanmıştı. Bu durum Merkez Bankası’nın istediği şeyin tam tersini doğurdu. Yani Merkez Bankası faizleri düşürerek yatırımları, üretimi ve istihdamı artırmak isterken, faizleri indirdikçe piyasa faizlerinin giderek artması yatırımları ve üretimi azaltıcı bir etki doğurmaya başladı. Hatta bana kalırsa 2022 Ocak itibariyle faiz indirimine ara vermesinin en önemli nedeni de yaşanan bu süreç. Bana kalırsa Bundan dolayı da faizleri Ağustos 2022’ye kadar indirmedi, ilk indirimi Ağustos toplantısında yaptı. Tabi bu kez faiz indirimine giderken politika faizi ile piyasa faizleri arasında açılan makası daraltmak adına bir makro ihtiyati önlemde aldı. Bu önlemde bankalar eğer belirli bir faiz oranı üzerinde ticari kredi faizi verirlerse bu kez belirli bir oranda uzun vadeli menkul kıymet tutmak zorunda kalacaklar. Bu düzenleme sonrası aşağıdaki grafikten de görebileceğiniz gibi ticari kredi faizleri %35’li seviyelerden %16’lı seviyelere kadar geri çekildi. Ticari kredi faizlerindeki bu geri çekilmenin nedeni bankaların menkul kıymet tutmamak için daha düşük faiz oranından ticari kredi vermeye başlamaları.
Grafik 1. Son Dönemdeki Piyasa Faiz Oranları
Kaynak: Kıbrıs İktisatbank
Ticari kredi faizleri geri çekildi çekilmesine ama bu kez de TL’de oluşan sıkışıklık nedeni ile ticari kredi verme kapasitesi haliyle miktarı azaldı. Bu durumun yani TL’deki sıkışıklığın temel nedeni bankalar bir yandan kredi vermek için TL’ye ihtiyaç duyarlarken bir yandan da uzun vadeli menkul kıymet tutabilmek için TL’ye ihtiyaçları arttı. Hatta ellerindeki TL’nin bir kısmı ile menkul kıymet tutmaya başlayınca bu kez kredi verme olanakları da azaldı. Bu nedenle de ticari kredi faizleri düşük olsa da özel sektör bu sıkışıklık nedeniyle krediye erişimde sıkıntı yaşamaya başladı. Yani politika faizi indirimi alınan bu makro ihtiyati önlemle bile olsa çok da işe yaramış gibi görünmüyor. Üstelik yine yukarıdaki grafiği incelediğinizde çok net bir şekilde de görebileceğiniz gibi TL’de yaşanan bu sıkışma sonrasında bu kez mevduat faizleri ve ihtiyaç faizlerinde bir yükselme görmeye başladık. Haliyle Merkez Bankası her ne kadar politika faizini indirerek üretimi ve yatırımı desteklemeye çalışsa da piyasa dinamikleri gereği geçen sene olduğu gibi bu sene de istenilen sonucu elde etmek çok mümkün gibi görünmüyor.