18 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
escort konya
a
en iyi rulet siteleri
Doç. Dr. Filiz Eryılmaz

Doç. Dr. Filiz Eryılmaz

31 Ocak 2023 Salı

Enflasyon Geçici mi Kalıcı mı?

Enflasyon Geçici mi Kalıcı mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçtiğimiz hafta gündemde yine Powell vardı. Powell biri kongre önünde biri de Avrupa Merkez Bankası’nın düzenlediği merkez bankası panelinde olmak üzere yaptığı iki konuşmada piyasanın gidişatını bozdu ve özellikle de borsalara sert satışlar getirdi. Powell darboğazlar ve tedarik zincirlerinde yaşanan sorunlar düzelmediği gibi daha da kötüye gittiğini görmek “can sıkıcı” dedi. Bu durumun gelecek yılda devam edeceğinin de altını çizdi. Ayrıca bu yılın başına oranla enflasyonun “daha endişe verici” olduğunu da ekledi. Asıl önemli olan ise hiç kuşkusuz “enflasyonun tahmin ettiklerinden daha uzun süre yüksek kalabilir” cümlesiydi. Sizin de anlayacağınız gibi Powell artık “enflasyon geçici” inadından vazgeçmiş gibi görünüyor.

Powell’ın bu açıklamaları geçtiğimiz Salı günü piyasaların tadını kaçırdı. Peki neden? Çünkü FED artık enflasyonu yavaş yavaş kalıcı bir sorun olarak görmeye başladı. Powell hep ne diyordu, olur da enflasyonda bir kalıcılık sezersek gerekli para politikası araçlarını devreye sokmaktan çekinmeyeceğiz. Yani sadece tapering değil faiz artışları da daha erken gündeme gelebilir anlamına geliyor bu. İşte bu nedenle enflasyonun kalıcı olması piyasalarda sıkılaşma adımları daha erken gelebilir olarak yorumlandığı için Powell’ın konuşması sonrasında ABD 10 yıllık tahvil faizleri son 3 ayın zirvesi olan 1.56 seviyesine, dolar endeksi ise 94.5 ile son bir yılın zirvesine ulaştı.

Şimdi gelelim bu konuyla ilgili bir diğer önemli noktaya. Powell çok değil bundan daha bir hafta önce 22 Eylül’de yaptığı konuşmada oldukça rahat “enflasyon geçici” diyordu. Peki bir hafta da değişen ne oldu da FED üstü kapalı da olsa enflasyon geçici değil dedi. Benim bu konudaki düşüncem şu; FED uzunca bir süredir enflasyonun geçici olmadığını biliyordu ama geçici diyerek top çeviriyordu. Bence buradaki asıl amaç enflasyondaki asıl gidişattan çok da emin olmadan piyasanın tadını kaçırmak istemiyordu. Ama durumdan emin olunca ve daha da önemlisi tapering takvmininin sözlü yönlendirmesini de yaptıktan sonra “enflasyon aslında geçici değil” sözlü yönlendirmesine başladı. Çünkü FED ve Powell enflasyon geçici söylemleriyle çok eleştiriliyor ve rasyonellikten uzak bulunuyordu. Bu nedenle bir kredibilite kaybı da söz konusuydu. Enerji krizinin de baş göstermesiyle artık kaçacak yer kalmadığı için FED sözlü yönlendirmesinde bir değişikliğe gitti kanımca. 2013 yılından ağzı yanan FED’in bu süreçteki sözlü yönlendirmesi ve iletişim politikasını çok doğru ve güçlü buluyorum. Yani acele etmeden sindire sindire tek tek veriyorlar piyasaya mesajları. Ben de enflasyonun geçici olmadığını düşünenlerdenim. Kalıcı olacağına da inanmıyorum ve Powell’a da kelimesi kelimesine katılarak “daha uzunca bir süre yüksek enflasyonun” bizimle diyorum.

Tabi geçen hafta enflasyon kalıcı olacak meselesi gündeme gelince bir süredir kıyıda köşede dillendirilen “acaba ABD stagflasyona girer mi” konusu da yine gündeme geldi. Çünkü son aylarda önce Çin’in ekonomik büyüme verilerinin beklenti altında geldiğini gördük. Son günlerde Avrupa ve ABD verilerinin de delta varyantı kaynaklı beklenti altı gelmeye başlayınca hele birde Avrupa ve Çin’i olumsuz etkileyen enerji krizi de gündeme gelince piyasada “küresel büyüme yavaşlayacak” korkusu başladı. Ben şimdilik kesin bir stagflasyon yani yüksek enflasyonla durgunluğun aynı anda görülmesi riski görmüyorum. Bana kalırsa bu konuda en belirleyici durum verimlilik artışı ile ücret artışının ne olacağıdır. Şurası kesin enflasyonla birlikte ücretlerde de artacak ama ne oranda artacak? Aynı zamanda artan ücret artışları verimlilik artışlarının altında mı yoksa üstünde mi olacak? Bu noktada verimlilik artışlarının ücret artışlarının en azından ABD için daha yüksek olabileceğini düşünüyorum. Verimlilik artışı yüksek olursa hem enflasyonun hem de üretimin beklenenden daha az etkilenme durumu olur ve stagflasyon riski de daha düşük olur diye düşünüyorum. Son söz olarak pandeminin nasıl seyredeceğinin bu konudaki en büyük belirleyen olacağının da altını çizmek gerek.