18 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
31 Ocak 2023 Salı
Gümrükten Eşya İthalatında TSE Sonucunu Etkileyecek İşlemler
Ortadoğu'da bahar yaşanacak mı?
Rusya'nın saldırısı meşru mu?
Merkez Bankası'nın Faiz Kararı Ne Olacak?
Gıda atıklarından gübre nasıl üretiliyor?
Enflasyon %20’li Düzeylere İner mi?
Geçtiğimiz hafta enflasyon rakamları açıklandı. Haziran ayında TÜFE aylık %1,94 yıllık %17.53 artarken Yİ-ÜFE’de aylık %4.01 yıllık ise %42.89 artış gösterdi. Rakamları incelediğimizde iki şey dikkatimizi çekiyor. İlki hatırlayacağımız üzere Mayıs ayındaki 17 günlük tam kapanma nedeniyle azalan talep TÜFE’deki artışın azalmasına neden olmuştu. Fakat Haziran ayındaki açılmayla birlikte özellikle eğlence, kültür ve ulaşım kalemlerindeki artışla TÜFE’nin Haziran ayında beklentilerin üzerinde bir artış gösterdiği.
Enflasyon rakamlarında ikinci dikkat çeken ve aynı zamanda endişe veren kısım ÜFE-TÜFE arasındaki makas. Geçen ay 21.74 olan makas bu ay daha da artarak 25.36’ya çıkmış durumda. Bu bize şunu anlatıyor; üreticiler omuzlarındaki maliyet yüklerini henüz sattıkları mallara yansıtmış değiller. Açılma ve normalleşme sonrasında mal ve hizmetlere talebin artması sonucu üreticilerin mal fiyatlarını artırmaya başlamasıyla bir diğer deyişle ÜFE’deki farkın TÜFE’ye yansımasıyla enflasyon bırakın düşmeyi artmaya devam edecek. Sizin anlayacağınız 2021 yılı için hala enflasyonda en kötüyü görmüş değiliz.
Son açıklanan enflasyon rakamlarından sonra hem yurt içi hem de yurt dışı kurumlar Türkiye için enflasyon rakamlarını yukarı yönlü revize ettiler. Bu koşullarda şu an için piyasada yaz ayları sonunda enflasyonun %20 civarında olacağı yönünde hâkim bir beklenti var. Dünyada artan petrol, emtia ve gıda fiyatlarının durumu ve aynı zamanda ülke içinde kurlarda görülen tarihi zirveler söz konusu iken ve bir de normalleşme ile daha da artacak olan tüketici talebini de düşünecek olursak söz konusu %20’lik enflasyon oranı oldukça rasyonel gibi görünüyor.
Enflasyon rakamlarından sonra gözler şimdi 14 Temmuz Çarşamba günü TCMB PPK faiz kararı ve metnine çevrilmiş durumda. Geçen ay ilk faiz indirimi konusunda piyasada hararetli bir tartışma başlamıştı. Kimilerine göre ilk faiz indirimi Temmuz ayında gelecekken kimilerine göre ise ilk faiz indirimi TCMB’nin de işaret ettiği tarih olan 4. çeyrekte gelecek. Son beklenti üstü gelen enflasyon rakamlarından sonra bu ayki faiz kararı daha da önemli hale geldi. Çünkü enflasyonun artmaya devam edeceği beklentisi sonrasında kimilerine göre TCMB’nin en azından 2021 yılı için faiz indirimi hayal oldu. Hatta bu kesimlere göre TCMB’nin bırakın faiz indirimini faiz artırması bile gerekebilir. Ben Temmuz ayı için TCMB’nin faizleri yine %19 düzeyinde sabit tutacağını düşünüyorum, yani bu ay bir faiz indirimi beklemiyorum. Çünkü hem kurun yüksek seviyeleri hem de yüksek enflasyonun şimdilik faiz indirimine çok imkân vermediğini düşünüyorum.
Bu gelişmelerle bu hafta hem yurtdışında hem de yurt içinde veri akışının oldukça yoğun olduğu bir hafta bizi bekliyor. Yukarıda da değindiğim gibi Çarşamba günü TCMB faiz kararı ve karar metni piyasalar için bir hayli önemli olacak. Hâkim beklenti olan faizin sabit tutulması durumunda piyasalar üzerinde önemli bir etki oluşacağını düşünmüyorum. Ama eğer çok beklenmeyen bir durum olan “faiz indiriminin gelmesi” borsaya satış getirmesinin yanı sıra dolarda da ani ve sert bir yükseliş yaratabilir. Faiz artırımı ise piyasalar tarafından olumlu karşılanacağından böyle bir durumda BİST-100’de bir yükselme ve dolar/TL kurunda da belirli düzeyde geri çekilme ihtimali hayli yüksek.
Yatırımcıların bu hafta ayrıca Salı günü ABD’den gelecek TÜFE yani enflasyon rakamlarına da dikkat etmesinde fayda görüyorum. Beklenti üzeri gelecek bir enflasyon BİST-100’e satış getirmesinin yanı sıra dolar/TL kurunu da yukarı çekebilir. Yine bu hafta Powell ve FED yetkililerinin hafta boyunca yapacakları konuşmalar da önemli olacak.
Bunun yanı sıra özellikle Asya ve Avrupa’da yayılma gösteren delta varyantına ilişkin haber akışı da yine piyasaları etkileyecek önemli gelişmeler arasında. Bu varyanta ilişkin gelecek olumsuz haberler borsaları baskılamasının yanı sıra ABD 10 yıllık tahvil faizlerini gerileterek hem ons hem de gram altın fiyatlarını yukarı çekmeye devam edebilir.
Bu hafta takip edilmesi gereken seviyelere baktığımızda;
Son haftalarda 8.60-8.70 arasına sıkışmış bir dolar/TL kuru ile karşı karşıyayız. Şu an 8.66 düzeyinden işlem gören dolar/TL için 8.70 üzerine çıkılması yeni hedefi 8.80 yapacaktır. 8.80 üzeri kapanışlar gelmesi durumunda yükselişler hız kazanabilir. Kurda kısa vadede ara ara geri çekilmeler olsa da 8.35’in altına inilmediği sürece bir düşüşten bahsetmek pek mümkün görünmüyor. Kurda kısa ve orta vadede yön yukarı.
Ons altına tarafına baktığımızda delta varyantının yanı sıra küresel çapta ekonomik toparlanmada görülen yavaşlama altına destek vermeye devam ediyor. 1808 düzeyinden işlem gören ons altında 1821 üzeri seviyelerde yükselişler hız kazanabilir. 1777 altına inilmediği sürece bir düşüşten bahsetmek mümkün görünmüyor. Ons altında kısa vadede yön yukarı.
Gram altında da kısa ve orta vadede yükseliş trendinde. 503 TL düzeyinden işlem gören gram altın için 509 TL üzeri yükselişler hız kazanabilir. Aşağı yönlü düşüşlerde 496 seviyesinin takip edilmesinde yarar var, bu seviye altında geri çekilme artabilir.