20 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
31 Ocak 2023 Salı
Gümrükten Eşya İthalatında TSE Sonucunu Etkileyecek İşlemler
Ortadoğu'da bahar yaşanacak mı?
Rusya'nın saldırısı meşru mu?
Merkez Bankası'nın Faiz Kararı Ne Olacak?
Gıda atıklarından gübre nasıl üretiliyor?
Enflasyon %20’li Düzeylere İner mi?
Geçtiğimiz Cuma FED Başkanı Powell Jackson Hole toplantısında o merakla beklenen konuşmasını yaptı.
Peki bu konuşma neden önemliydi?
Hatırlanacağı üzere 27-28 Temmuz’da gerçekleştirilen FED FOMC toplantı tutanaklarının yayınlanmasıyla FED üyelerinin çoğunluğunun tahvil alımı azaltımına (tapering) başlanması konusunda hem fikir olduklarının anlaşılmasıyla gözler Powell’ın konuşmasına çevrildi. Çünkü toplantı tutanaklarında tapering sürecine tam olarak “ne zaman, hangi hızda ve hangi içerikte” başlanacağına dair hiçbir bir ipucu yoktu. Bu nedenle piyasalar Powell’dan özellikle tapering sürecine “ne zaman başlanacağına” ilişkin bir açıklama gelecek mi diye merakla bekliyordu. Konuşma öncesi piyasa adeta ikiye ayrılmış durumdaydı. Bir kesim Powell’ın Eylül ayı itibariyle tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağız sinyalini vereceğini ve bu açıklamanın piyasalarda sert fiyatlamalar yaratacağını düşünüyordu. İyimser olan diğer kesim -ki ben de onlar arasındaydım- ise Powell’ın her zaman ki gibi temkinli açıklamalar yapacağı haliyle zamanlamaya ilişkin belirgin bir tarih vermeyeceği görüşündeydi. Çünkü iyimser kesime göre FED Ağustos ayı istihdam verilerini ve hatta enflasyon verilerini görmeden çok keskin bir açıklama yapmayacaktı.
Şimdi gelelim asıl konuya, Powell konuşmasında ne dedi?
İlk olarak Powell “tahvil alımlarını azaltmaya bu yıl içinde azaltmaya başlamanın uygun olacağını” dile getirdi. Açıklamasının devamında kendisi de dâhil üyelerin çoğunluğunun bu görüşü desteklediklerini vurguladı. Bu açıklama itibariyle Powell piyasalara “tapering süreci başlayacak mesajını” vermiş oldu. Ama gelgelelim ki piyasa bu açıklamayı şahin bulmadı aksine güvercin buldu. Çünkü Powell konuşmasında tahvil alımlarını azaltmanın zamanlaması ve hızının faiz oranlarındaki artışın zamanlamasına ilişkin doğrudan bir sinyal amacı taşımayacağını da ifade etti. Bir diğer deyişle Powell piyasalara sakin olun tahvil alımını azaltmak demek faizler de artacak anlamına gelmiyor dedi. Dolayısıyla piyasa 2 nedenle Powell’ın aslında şahin gibi görünen açıklamalarını güvercin ve piyasa beklentileri ile uyumlu olarak fiyatladı. İlk neden Powell her ne kadar bu yıl içinde tahvil alımlarını azaltmak uygun olabilir dese de taperingin başlama sürecine ilişkin “kesin ve net bir tarih” vermedi. Oysa piyasadaki kötümser görüş Powell Eylül ayını işaret edecek diye düşünüyordu. İkinci ve daha önemli olarak “tahvil alımı azaltımı ile faiz artırımı arasında bir bağlantı yok, faiz oranlarını yükseltmekten hala çok uzağız ” demesi piyasaları yatıştıran ve rahatlatan asıl unsur oldu. Powell bir de üstüne yine ve yeniden “enflasyon geçici” deyince piyasalarda iyice rahatlamış oldu.
Powell bu güvercin tonundaki mesajlarıyla piyasaya ve yatırımcılara duymak istediklerini söylemiş oldu. Fakat dipnot düşmek istediğim bir nokta var. Geçtiğimiz Cuma Powell’dan ne kadar ölçülü tonda güvercin mesajlar duyduysak bazı FED yetkililerinden de bir o kadar şahin mesajlar geldi. Kimilerine göre FED bunu bilerek ve taktik olarak yapıyor. Yani bir sıcak bir soğuk diyerek piyasayı aslında bir nevi uyuşturarak zor zamanlara hazır ediyor. Haliyle sıkı önlemler geldiğinde bile piyasa verilen şahin mesajlar nedeniyle aslında çok önceden buna hazırlanmış oluyor. Bu nedenle aslında geri planda FED beklentileri bir hayli iyi yönetiyor. Bu konuda henüz görüşüm net değil. Ama Jackson Hole toplantısında yapılan açıklamalar sonrasında bende yavaştan bunun iyi bir taktik olduğunu düşünmeye başlamadım dersem yalan olur.
Lafı çok uzatmayayım gelelim piyasa tepkisine. Konuşma sonrasında piyasada pozitif bir hava hâkimdi. Ve kuvvetle muhtemel bu hafta piyasalar bu pozitifliği ve iyimserliği fiyatlamaya devam edecek. İlk olarak küresel piyasalarda dolar endeksi ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde bir gevşeme oldu. Bu gevşeme en çok altına ve borsalara yaradı. Borsalar zirveleri görürken altının ons fiyatı o çok kritik direnç seviyesi 1800 doların üzerine çıktı. Yazının kaleme alındığı sırada bir diğer kritik eşik olan 1820 dolardan işlem gördüğünü görüyoruz. Bu hafta itibariyle de borsalarda yeni zirveler görmemiz de hayli olası.
Powell’ın konuşması bize nasıl yansıdı?
Konuşma sonrasında dolar endeksi ve ABD 10 yıllıklarındaki geri çekilme ile birlikte dolar/TL 8.33 en düşük düzeyine kadar geriledi. Şu an için 8.39 seviyesinden işlem görüyor. Kurun bu seyri alımlar için bir fırsat olarak düşünülebilir, çünkü Eylül ayında piyasaların hareketleneceğini ve bu nedenle kurda volatilitenin artacağını düşünüyorum.
İlk olarak 3 Eylül Cuma bir hayli kritik bir tarih. 3 Eylül’de dışarıda ABD tarım dışı istihdam verileri içeride de bizim Ağustos ayı enflasyon verisi açıklanacak. Eğer tarım dışı istihdam verisi geçen ay olduğu gibi beklentilerin çok üzerinde gelir bir de üstüne bizde de enflasyon beklenti üzeri ve artış yönünde gelirse fiyatlamalar çok kısa sürede 8.60 üstüne çıkabilir. Bu açıdan bu Cuma küresel piyasaların olduğu kadar bizim için bir hayli kritik bir gün olacak. Sonrasında 21-22 Eylül FED faiz toplantısı ve ardından 23 Eylül TCMB faiz kararı gelecek. Sözün özü Eylül ayı piyasalar için oldukça hareketli olacak gibi görünüyor.