05 Kasım 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri

Kentsel dönüşümde yasal haklarınızı biliyor musunuz?

Hukukçular riskli yapı analizi konusunda mülk sahiplerinden birinin başvurusunun yeterli olduğunu ancak olası yıkım sonrasında arsa üzerinde yapılacak yapı konusunda mülk sahiplerinin 3'te 2 çoğunluğu şartı arandığını kaydetti.

Vatandaşların oturdukları konutun riskli yapı olup olmadığı ve bu kapsamdaki yasal hakları konusunda araştırma içine girdiğine dikkati çeken hukukçular, kentsel dönüşüm konusunda vatandaşların yasal haklarını, AA muhabirine anlattı.

İstanbul 2 Nolu Barosu avukatlarından Helin Görgül, binanın belli yerlerinden alınan beton örneklerinin özel laboratuvarlarda incelenmesiyle yapının depreme karşı dayanıklı olup olmadığının belirlendiğini söyledi.

Riskli yapı tespiti için çoÄŸunluÄŸa gerek olmadığını, yapı maliklerinden birinin kendisi, avukat, vasi gibi kanuni temsilcileriyle baÅŸvuruda bulunabileceÄŸini belirten avukat Görgül, “Bir apartmandaki daire sahiplerinden herhangi birinin baÅŸvurusu risk analizi için yeterli olup, 3’te 2 çoÄŸunluk kararına ihtiyaç yok. Risk tespiti konusunda malikler veya kanuni temsilcileri, bakanlıkça lisans verilen ve listesi Çevre Åžehircilik ve Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanlığının resmi internet sitesi ile www.kentseldonusum.gov.tr adresinde güncel olarak yayımlanan kurum veya kuruluÅŸlara baÅŸvurabilir.” dedi.

Masraflar kime ait?

Riskli yapı tespiti masraflarının maliklere ait olduÄŸunu anlatan avukat Görgül, “Riskli yapı tespiti ile yıktırma iÅŸlemlerinin bakanlık veya belediye tarafından yapılması halinde, masraflardan malikler hisseleri oranında sorumludur. Riskli yapı tespitinin masrafları, bakanlıkça veya idarece ilgilisine yapılacak tebligatı takip eden bir aylık süre içinde ödenir. Süresinde ödenmeyen masraflar, tespit bakanlıkça yapılmışsa vergi dairesince, idarece yapılmış veya yaptırılmış ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.” diye konuÅŸtu.

Riskli yapı tespiti yaptırmak zorunlu mu?

Helin Görgül, risk tespiti yaptırılma zorunluluğu bulunmadığını ancak yapıların risklilik durumunun bir an evvel tespit edilmesinin can güvenliği bakımından önem arz ettiğini söyledi.

Görgül, halk arasında bilinen “Kentsel Dönüşüm Kanunu” adıyla bilinen 6306 sayılı kanunun tanıdığı imkanlardan yararlanabilmek için bakanlıkça lisans verilen kurum veya kuruluÅŸlara risk tespitinin yaptırılmasının ÅŸart olduÄŸunu kaydetti.

Riskli yapının yıkım yerine güçlendirilmesi

Avukat Görgül, riskli yapının yıktırılması yerine güçlendirilmesinin istenilmesi halinde ise öncelikle güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduğunun tespit ettirilmesi gerektiğini söyledi.

Güçlendirmenin mümkün olması halinde “bütün kat maliklerinin beÅŸte dördünün (4/5) yazılı rızasının olması” gerektiÄŸinin altını çizen Görgül, bu mümkün olmadığı halde ilgili mahkemece “yapının güçlendirilmesinin zorunlu olduÄŸu” ÅŸekilde güçlendirme kararı alınması ve güçlendirme projesinin hazırlatılarak imar mevzuatı çerçevesinde ruhsat alınması gerektiÄŸini kaydetti.

Riskli yapı raporuna itiraz süreci

Riskli yapı raporuna 15 gün içinde yapının bulunduÄŸu yerdeki tapu müdürlüğü veya belediyeye verilecek bir dilekçe ile yapılabileceÄŸini anlatan avukat Görgül, “Ä°tirazları, 4’ü üniversitelerce ve 3’ü bakanlıkça belirlenen 7 üyeden oluÅŸan teknik heyet inceler. Teknik heyetin, riskli bina raporunu uygun bulması halinde rapor kesinleÅŸir ve yıkım süreci baÅŸlar. Binanın riskli olmadığına karar verilmesi halinde ise tapuya konulan ‘riskli yapıdır’ ÅŸerhi kaldırılır.” dedi.

Dava açılması yıkımı engeller mi?

Yıkım kararının tebliğinden itibaren maliklerin, 30 gün içinde yürütmenin durdurulması için dava açma hakkı olduğunu kaydeden Görgül, yürütmenin durdurulması veya iptali kararı verilmediği sürece, sadece dava açılmış olmasının idarece yapılan işlemlerin yürütülmesine engel teşkil etmediğini belirtti.

Yıkım sonrası uygulama nasıl olur?

Riskli yapının yıkımı gerçekleÅŸtikten sonra bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diÄŸer usullere iliÅŸkin paydaÅŸların en az 3’te 2 çoÄŸunluÄŸu ile karar verilebileceÄŸini belirten avukat Görgül, ÅŸunları söyledi:

“ÇoÄŸunlukça alınan karar, karara katılmayan hak sahiplerine noter aracılığıyla tebliÄŸ edilir. Yapılan tebliÄŸde, 15 gün içinde kararın ve teklifin kabul edilmemesi halinde arsa paylarının, bakanlıkça yetkilendirilen ilçe belediyesince rayiç deÄŸerden az olmamak üzere anlaÅŸma saÄŸlayan diÄŸer paydaÅŸlara açık artırma usulü ile satılacağı, paydaÅŸlara satış gerçekleÅŸtirilemediÄŸi takdirde ise yapılan anlaÅŸmaya uyularak iÅŸlem yapılmasını kabul etmek ÅŸartıyla üçüncü ÅŸahıslara satılacağı bildirilir.”

Kiracılar, sağlam binada oturup oturmadıklarının tespitini isteyebilir

İstanbul Barosu Kat Mülkiyeti Hukuku Komisyonu Kurucu Başkanı Şeref Kısacık da kiracıların mülk sahiplerinden can ve mal güvenlikleri açısından sağlam bir binada oturup oturmadıklarının tespitini isteyebileceğini söyledi.

Kentsel dönüşüm konusunda ilk aşamada Çevre Şehircilik ve İkilim Değişikliği Bakanlığının sitesinde yer alan ve bu tespitleri yapmaya yetkili kurumlara başvuru yapılması gerektiğini anlatan Kısacık, şöyle konuştu:

“Süresinde itiraz edilemezse eÄŸer çıkan rapor kesinleÅŸerek iÅŸleme alınır. Kamu kurumları ilk etapta 60 günden az olmamak üzere binanın tahliyesi ve yıkımı için süre verir. Verilen sürede bina tahliye edilerek yıkılmadığı takdirde ise 30 günden fazla olmamak üzere mülk sahiplerine yeni bir süre verilir. Ä°kinci süre sonunda da tahliye ve yıkım gerçekleÅŸmez ise kamu tarafından binanın elektrik, su ve doÄŸalgazı kesilerek tahliye ve yıkımı gerçekleÅŸtirilir. Kamu tarafından yapılan yıkım masrafı da mülk sahiplerinden alınmak üzere tapuya ÅŸerh olarak konulur.”

“Müteahhidin piyasadaki iÅŸ yapma gücünü öğrenin”

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz da vatandaşların kentsel dönüşüm sürecinde ilk olarak ön inceleme sürecine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.

Vatandaşlara bu süreçte ilk olarak belediyeden imar durumunu ve arsalarında tevhit şartı gibi sorun teşkil eden herhangi bir unsurun olup olmadığını öğrenmelerini tavsiye eden Kiraz, çıkabilecek bir sorun nedeniyle sürecin 1-2 yıla kadar uzayabileceğini anlattı.

Tapu ve imar durumu öğrenildikten sonra müteahhitle görüşme yapılması gerektiğine dikkati çeken Kiraz, şu tavsiyelerde bulundu:

“Müteahhidin kredibilitesini, piyasadaki iÅŸ yapma gücünü öğrenin. Müteahhitle saÄŸlam, hukuki ve teknik ÅŸartnamesi düzgün olan bir sözleÅŸme imzalayın. Beton kalitesi, kullanılacak malzemelerin kaliteleri, zemin yapısı vesaire bütün hepsinin, mutlaka bir inÅŸaat mühendisi denetiminden geçen teknik ÅŸartname ile kayıt altına alınması gerekir. Yine sözleÅŸmede süre, cezai ÅŸartlar, müteahhide pay devirleri, müteahhidin sıkıntıya düşmesi halinde yapabileceÄŸi hususlar, cezai ÅŸartlar, garantörlük gibi önemli hususlar da mutlaka yer almalı.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

YSK, 3 adayın başvurusunu reddetti

HIZLI YORUM YAP