20 Haziran 2025 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
Geçtiğimiz hafta piyasalar bir hayli hareketliydi. Bir yandan savaş, bir yandan Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı ve bir ABD’nin TÜFE oranı.
Geçtiğimiz haftaya ABD’nin Rusya petrolüne getirdiği ithalat yasağı haberi ile başladık. Haberin ulaşması riskli varlıklardan çıkış ve güvenli limanlara doğru bir yöneliş başlattı. Petrol 139 doları görürken altın 2076 dolara kadar yükseldi. Küresel borsalara da sert satış geldi. Bu fiyatlama Çarşamba öğlene kadar devam etti.
Sonrasında hem Ukrayna hem de Rusya cephesinden gelen haberler piyasada fiyatlamaları tersine çevirdi. Birden “savaş bitiyor” fiyatlaması başladı. Bu kez borsalar coştu ve güvenli limanlara talep arttı. Ardından Perşembe Antalya zirvesinden somut sonuç çıkmayınca borsalara yeniden satış geldi. Bu kez Cuma Putin’den olumlu bir açıklama gelince hava yeniden olumluya döndü. Yani anlayacağınız savaş ile ilgili haber akışları sürekli değiştiği için fiyatlamalar da çok sert bir biçimde değişiklik gösteriyor. Piyasa olumlu haberlere olması gerekenden çok fazla olumlu tepki verdiği gibi olumsuz haberlere de olması gerekenden çok fazla olumsuz tepki veriyor. Bu nedenle özellikle savaş hali masada dururken yatırımcıların böyle bir dönemde temkinli olmalarında fayda görüyorum.
Tabi küresel piyasalar için önemli haberlerden bir diğeri de Perşembe günkü ECB faiz kararıydı. Piyasanın beklediğinden çok daha şahin bir ECB vardı karşımızda. Bu şahinlik alınan karar için değil özellikle Lagarde’ın konuşmasıyla ilgiliydi. Piyasa Rusya-Ukrayna savaşından Avrupa Birliği’nin hem ekonomik büyümesinin azalacağını hem de enflasyonun daha da yükseleceğini düşünüyor. Avrupa’da enflasyonun kaynağı ağırlıklı maliyet enflasyonu olduğundan ECB’nin bu yıl faiz artırmayacağı bekleniyordu, yani daha güvercin bir ECB olur diye düşünüyordu. Fakat Lagarde’ın konuşmalarından anladık ki 3. çeyrek sonu gibi varlık alımları bitecek sonrasında da faiz artırımları gelecek. Lagarde sonrası piyasa Eylül ayında ilk faiz artırımının geleceğini çoktan fiyatlamaya başladı bile. Hatta piyasa ECB’nin gereğinden fazla sıkı giderek bir politika hatası yapacağını ve bu nedenle de “Avrupa’nın stagflasyona gireceğini” çoktan fiyatlamaya başladı bile. Bu fiyatlama ile yatırımcıların ellerindeki Euro’ları satmalarıyla Euro/dolar paritesi 28 Ocak’taki en düşük düzeyine yeniden geriledi. Savaş ile olumlu haber gelmedikçe Euro’da güçlenme olmaz. Ama olurda savaş biterde Euro çok sert değer kazanabilir.
ECB’nin hemen ardından Perşembe günü bu kez ABD’nin Şubat ayı TÜFE oranı geldi. Beklentiye paralel bir biçimde yıllık %7.9’luk son 40 yılın en yüksek ABD enflasyonu ile karşılaştık. ABD’de enflasyonun alt kalemlerine baktığımızda genele yayılmış güçlü bir enflasyon görüyoruz. Bu demektir ki enflasyonda düşüş çok kolay olmayacak. Yine aylık bazda enerji kaynaklı enflasyon oldukça dikkat çekici. Hele bir de Ukrayna-Rusya savaşı kaynaklı petrol ve doğalgaz fiyat artışları da Mart ayı enflasyonuna yansıyınca enflasyondaki seviye bir hayli yükselecek. Tabi şimdi en çok merak edilen soru şu; son gelen enflasyon bu hafta FED faiz kararını nasıl etkiler? Enflasyonun FED kararını etkilemeyeceğini ve FED’in 16 Mart’ta 25 baz puan düzeyinde faizleri artıracağını düşünüyorum. Çünkü FED zaten enflasyonun güçlü geleceğini tahmin ediyordu. Bu nedenle son gelen rakam FED’i yolundan döndürmeyecektir.
İçeride Son 4 Yılın En Yüksek Cari Açığı ile Karşılaştık
Geçtiğimiz hafta bizde de sanayi üretimi açıklandı. Ocak ayında sanayi üretimi %9.7 beklenirken %7.6 oranında artış gösterdi. Aralık 2021’de sanayi üretimi artışının yıllık %14.4’lük olduğunu da göz önüne aldığımızda Ocak ayında üretimin bir hayli düştüğünü söyleyebilirim. Kuvvetle muhtemel sanayi üretiminin düşük gelmesinin ilk nedeni Ocak ayında İran kaynaklı doğalgaz kesintisi, ikinci nedeni de artan enerji maliyetlerinin üretimi olumsuz etkilemeye başlaması.
Yine geçtiğimiz hafta Ocak ayı ödemeler dengesi verileri de geldi. Ocak ayında cari denge 7 milyar 112 milyon dolar açık verdi. Yani son 4 yılın aylık bazda en yüksek cari açığı bu. Cari açığın Ocak’ta artmasının ana nedeni dış ticaret açığındaki güçlü artış. Ocak’ta ihracat %17 civarında artarken ithalat da %54 civarında artmış. Yani bir önceki yılın aynı ayına göre Ocak’ta dış ticaret %234 oranında artmış. İthalattaki artışın ana sebebi de enerji fiyatlarındaki güçlü artış. Anlaşılan o ki bu yıl cari fazla verme hedefi savaşla birlikte çok mümkün görünmüyor.
İhtisas OSB’ler istihdamı artıracak
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Otomotivde ihracatın şampiyonları açıklandı
Muharrem İnce CHP’ye dönüyor
Merkez Bankası faiz kararını bugün açıklayacak
TEMU, Türkiye pazarına adım attı: 1 günde teslimat dönemi
Bursa ihracat lideri 5 şehir arasında
Bursa’da yangın! İlçenin elektriği kesildi, tahliyeler başladı…
25 kiloya düştü, yoğun bakıma alındı
İran limanlarında Türk gemileri için güvenlik seviyesi en üst düzeye çıkarıldı
Özgür Özel’den Muharrem İnce’ye “Geri dön” çağrısı
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Otomotivde ihracatın şampiyonları açıklandı
Muharrem İnce CHP’ye dönüyor
Merkez Bankası faiz kararını bugün açıklayacak
TEMU, Türkiye pazarına adım attı: 1 günde teslimat dönemi
Bursa ihracat lideri 5 şehir arasında
Bursa’da yangın! İlçenin elektriği kesildi, tahliyeler başladı…
25 kiloya düştü, yoğun bakıma alındı
İran limanlarında Türk gemileri için güvenlik seviyesi en üst düzeye çıkarıldı
Özgür Özel’den Muharrem İnce’ye “Geri dön” çağrısı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.