20 Nisan 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri
Akın Başal

Akın Başal

29 Ocak 2021 Cuma

Kolaylaşmayacak, Sen Güçleneceksin!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Zor günlerden geçiyoruz. İş yapış biçimimizden günlük alışkanlıklarımıza kadar her şey değişiyor. Yakın gelecekte hayatlarımıza “ Yeni normal” denilen belirsiz yeni alışkanlıklarla yaşamaya başlayacağımız söyleniyor.

Kimileri bu karantina günlerinde zaman geçirmek için bol bol hamur işi yapıp, seyahat yasakları kalksa da tatile gitsek diye hayıflanırken, marketlerde çalışan kardeşlerimiz, neredeyse bütün gün mola almadan çalışıyorlar. İş hacmi birkaç kat artmış bir kargo çalışan ya da motosikletli kurye bitap halde eve dönüyor. Biri 4 diğeri 7 yaşındaki iki çocuğu ve işten çıkarılmış eşiyle evden çalışan bir kadın, akşama kadar birikmiş Uludağ büyüklüğündeki bulaşıkları yıkarken, kredi kartı borçlarını mı düşünüyordur acaba? Geçen hafta tüm işleri süresiz ertelenmiş ya da iptal edilmiş, geliri birden sıfıra düşmüş bir eğitmen dostum, gelecek kaygısından kitap bile okuyamadığını, bir türlü kendini kitaba veremediğini söylüyordu.  Kısa çalışma ödeneği ile geçinmeye çalışan yeni evli bir mühendise ne demeli? Peki, istediği zaman sokağa dahi çıkmayan 65 yaşındaki bir emeklinin hissettikleri? Sınav tarihleri sürekli değişen, bu sırada babası iş yerini (kahvehane) kapatmak zorunda kalan 17 yaşında bir genç geleceğe hangi duygularla bakıyor dersiniz?

Zor günler ve zor şartlar, değil mi?

DEVAM ETMEK İÇİN GÜCÜ NEREDEN BULACAĞIZ?

“Başarısız olmadım. Aksine nasıl olmayacağının 10.000 yolunu buldum.” Thomas Edison

Meşhur mucit Thomas Edison, akkor ışığını bulmadan önce binlerce başarısız deney yapmış. Sonunda 1000’den fazla patenti almış almasına ama laboratuvarında başarısız olduğu deneyler sonrası ruh haliyle ilgili pek de bilgimiz yok. Nasıl hissediyordu acaba? 778. deneyi de başarısız olunca ne dedi kendi kendine? Hiç vazgeçmeyi düşündü mü? Sinirlenip eşini çocuğunu hırpaladı mı? Asistanları bu süreçte ondan illallah dedi mi? 20. yüzyılın başlarında hayatımıza kattığı onca buluş sonrası en iyiye ulaşma çabasını ve azmini nasıl bu kadar yüksekte tutabildi?

O bir mucitti, özel bir insandı, doğuştan savaşçıydı, geçim derdi yoktu diyelim. Peki, biz sıradan insan evlatları olarak, zorlukların üstesinden nasıl gelebiliriz?

Gelecek hayallerimizi bir kenara bırakacak mıyız? Başarıyı kovalamaya devam etmek için gereken kuvveti nasıl ve nereden alacağız? En temel ihtiyaçlarımızı bile temin etmek konusunda bunca belirsizlik varken, kişisel gelişim önerileri ne kadar işe yarar?

ESNEKLİK ve DAYANIKLILIK

Esnek nedir? Sözlük tanımı şöyle: Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan. (TDK)

Peki, esneklik nedir? Esneklik işler planlandığı gibi gitmediğinde (Bu Korona virüslü günlerdeki gibi ) yeni duruma adapte olabilme becerisidir.

Ne dersiniz, tam da bu günlerde ihtiyacımız olan beceri bu olabilir mi? Ünlü psikolog Suzanne Kobasa’ya göre esnek insanların 3 temel becerisi var;

  • Meydan okuma: Esnek insanlar zorlukları bir meydan okuma olarak görürler. Neredeyse hiçbir zaman olaylar karşısında felç olmazlar. Başarısızlıklarını bir ders olarak algılama eğilimleri vardır. Hatta başarısızlığın içindeki öğrenme fırsatını daha çok önemser, en çok buna odaklanırlar. Başarısızlığın öz değerlerini etkilemesine izin vermezler.

 

  • Bağlılık: Esnek insanlar yaşama ve hedeflerine derin bir bağlılık hissederler. Sabah yataktan kalkma hevesleri de buradan gelir. Dostluklarına, iş arkadaşlarına, inançlarına da bağlı olurlar ve bu bağları önemserler.

 

  • Öz denetim: Esnek insanlar enerjilerini ve dikkatlerini kontrol edebilecekleri iş/duruma harcadıkları için daha fazla etki ve güç elde ederler. Sürekli kötü senaryoları düşünerek kaybedecekleri enerjilerini denetim altında tutarak, çaresizlik hissini ve yetersiz enerji sorunlarını kendilerinden uzak tutarlar.

Bir diğer önde gelen Amerikalı psikolog Martin Seligman’a göre, esneklikte asıl önemli nokta “Gerileme/ başarısızlık” kavramlarını kendimize nasıl açıkladığımızdır.

Seligman’a göre esneklik 3 temel beceriden oluşuyor;

  • Kalıcılık: İyimserler ( yani aslında esnekliği çok olanlar ) olayların kötü yanlarının geçici olduğuna dair bir inançla hareket ediyorlar ve genellemeden uzak duruyorlar. Örneğin ” Müdürüm zaten yaptığım hiçbir işi beğenmez” yerine “Müdürüm bu son yaptığım işi beğenmedi” diyorlar.
  • Yaygınlık: Esnek insanlar bir işteki kötü durumu diğer alakasız işlerle ilişkilendirmiyorlar. Örneğin: “ Hiçbir işi beceremem ki zaten” yerine “ Bu işi iyi beceremedim, yeniden çalışayım” diyorlar.
  • Kişiselleştirme: Esnek kişiler herhangi bir olumsuzlukta kendilerini asla suçlamıyorlar. Onun yerine diğer insanları ve durumları sebep olarak görüyorlar. Örneğin “ Projeyi resmen batırdım, hiçbir işi beceremiyorum.” Yerine “ Bu projeyi zamanında bitirememenin sebebi yeterince destek almamış olmam. Bir dahaki sefere daha çok destek talep etmeliyim” diyorlar.

Prof. Dr. Acar Baltaş hocamız bütün bu anlatılanları iki cümlede çok güzel özetlemiş:

Duygusal esnekliğe sahip kişiler zor durumlarda umutsuzluğa kapılmaz, şikayet etmez, yaşanan zorluklardan bir anlam çıkartmaya çalışır, çözüm üretir ve yaşanan olumsuzlukları gelişme yolunda bir fırsat olarak görür. Bunun sonucunda da daha sonra karşılaştıkları zorluklar için öz yeterlilik geliştirirler.”

“İyi de bende bu beceriler olsa zaten böyle negatif duygular hissetmezdim” mi diyorsunuz? Esnekliğimizi artırmak için neler mi yapabiliriz? O konudaki uzman önerilerini de bu yazının ikinci bölümüne saklayalım.

Sağlıcakla kalın.



Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.