18 Mayıs 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.

1xbetbetpasmariobet
a
en iyi rulet siteleri
editor rekabet

editor rekabet

17 Mayıs 2024 Cuma

Rekabet Kurulu iş gücü pazarındaki rekabetçi sorunlar için kolları sıvadı

Rekabet Kurulu iş gücü pazarındaki rekabetçi sorunlar için kolları sıvadı
0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

Rekabet Kurulu, iş gücü piyasasına yönelik centilmenlik anlaşmaları nedeniyle Türkiye genelinde, aralarında büyük teknoloji şirketleri, perakende ve restoran zincirlerinin bulunduğu 32 teşebbüs hakkında soruşturma açılmasına karar vermişti.

Son yıllarda rekabet otoritelerinin radarına sıklıkla girmeye başlayan iş gücü pazarları, Rekabet Kurulunca ilk defa bu çapta bir soruşturmaya konu edilirken, iş gücü pazarlarındaki rekabet hukuku da böylelikle daha çok gündeme geldi.

Kurul Başkanı Birol Küle, iş gücü pazarlarındaki rekabet hukuku meselelerinin tarihsel arka planına ilişkin bilgiler verdi.

Küle, 1700’lü yılların ünlü iktisatçısı ve müteÅŸebbisi John Law’ın, Ä°ngiltere’nin, teknoloji düzeyini yakalamanın yolunu nitelikli işçileri Fransa’ya getirerek istihdam etmekte bulduÄŸunu belirterek, nitelikli işçilere sahip olmanın, ileri teknolojik ürünlere eriÅŸim için tek yol olduÄŸu o dönemde Ä°ngiltere’nin, bu süreci engelleyemeyince, 1719 yılında işçilerin çalıştırılmak üzere yurt dışına çıkarılmasını yasakladığını hatırlattı.

Küle, teknolojiyi ele geçirme fikrine dayanan ve daha sonraki yıllarda endüstriyel casusluÄŸun da devreye sokulduÄŸu bu yarışın 18. yüzyıl boyunca devam ettiÄŸini ve zaman içerisinde evrilerek “istihdam etmeme, çalışan ayartmama ve ücret sabitleme” gibi anlaÅŸmalar ÅŸeklinde günümüze kadar uygulanageldiÄŸini anlattı.

Çalışanların ’emeÄŸin satıcısı’, iÅŸverenlerin ise ’emeÄŸin alıcısı’ konumunda bulunduÄŸu iÅŸ gücü pazarları bakımından tarihsel olarak yoÄŸun bir rekabet hukuku uygulamasından bahsetmenin mümkün olmadığına dikkati çeken Küle, ÅŸunları kaydetti:

“Bu durumun temel nedeni, farklı disiplinlerin, özellikle de iÅŸ hukuku düzenlemelerinin çalışanı, dolayısıyla iÅŸ gücü pazarını koruduÄŸu ve bu konuların iÅŸ hukukuna özgü olduÄŸu varsayımıdır. Ancak son yıllarda bu durum tersine dönmüş rekabet hukuku camiasında ve OECD gibi uluslararası kuruluÅŸlar nezdinde çokça tartışılan platform ekonomileri, dijital pazarlarda veri sahipliÄŸi gibi güncel konuların yanına iÅŸ gücü pazarları da eklenmiÅŸtir.”

İş gücü pazarları, rekabet hukuku bakımından neden önem arz ediyor?

Başkan Küle, Rekabet Kurulu olarak yaptıkları soruşturmalarda son zamanlara kadar mal ve hizmet pazarlarına odaklanılması nedeniyle istihdam pazarına yönelik centilmenlik anlaşmaları hakkında açtıkları soruşturmaların ilgi uyandırdığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son yıllarda hepimizin ÅŸahit olduÄŸu dijitalleÅŸme, iÅŸ yapma ÅŸekillerindeki deÄŸiÅŸimler ve küresel ölçekte güçlenen ve bundan belki 15-20 yıl önce henüz var olmayan teÅŸebbüslerin pazar paylarının hızlı artışı, pandemi döneminde daha da belirginleÅŸmiÅŸtir. Bu deÄŸiÅŸim karşısında iÅŸ gücünün pazarlık gücünün gerilediÄŸini ve artan refahtan yeterli payı alamadığını görüyoruz. Nitekim, geçtiÄŸimiz ay yayımlanan ve son 40-50 yıllık küresel sektörel yoÄŸunlaÅŸma profillerini ortaya koyan ‘Yükselen Pazar Gücü’ baÅŸlıklı Uluslararası Para Fonu (IMF) yayınında da pazar lideri teÅŸebbüslerin pazar payları ve karlılıkları artarken, çalışanların bu iyileÅŸmeden herhangi bir fayda saÄŸlayamadığı ifade edilmektedir. Bizim açımızdan iÅŸ gücü pazarlarında rahatsız edici unsur ve aynı zamanda soruÅŸturmalarımızın konusu, iÅŸ gücünün teÅŸebbüsler arasında hareketini engellemeye yönelik çeÅŸitli uygulamalardır.”

Küle, söz konusu uygulamaların neticesinde, tüketici refahını maksimize etmeyi hedefleyen Rekabet Hukuku açısından rahatsız edici birtakım sonuçlar ortaya çıktığına dikkati çekerek, “Öncelikle mobilitesi azalan iÅŸ gücü bugünkü ekonomik hayatın vazgeçilmez bir unsuru olan inovasyonu azaltmaktadır. BaÅŸka teÅŸebbüslerde çalışması zorlaÅŸan çalışanların ekonomik deÄŸer yaratma sürecinde katkısının azalması kaçınılmazdır. Ä°novasyonun azalması neticesinde hiç şüphesiz ekonomik büyüme ve bir bütün olarak ülke ekonomisinin rekabet gücü de zarar görmektedir.” dedi.

DiÄŸer bir olumsuz sonucun da çalışanların emeÄŸinin karşılığı olan ücretlerin gerçek deÄŸerini bulamaması olduÄŸunu anlatan Küle, “Hak edilenden daha düşük ücret, çalışanların refahtan aldıkların payın azalmasına ve ekonomiye tüketim ve tasarruf yoluyla saÄŸladıkları katkının bir o kadar geride kalmasına neden olmaktadır. Bu ülkede eÄŸitim almış, yetiÅŸmiÅŸ ancak deÄŸerini bulamayan iÅŸ gücünün yurt dışına yönlenmesinden hiç bahsetmiyorum bile.” ifadesini kullandı.

“SoruÅŸturmanın nihayetlenmesi biraz vakit alacak”

Küle, konuyla ilgili olarak halihazırda devam eden 2 soruşturmanın bulunduğuna işaret ederek, iş gücü pazarlarındaki rekabet sorunlarıyla ilgili bir soruşturmanın da bazı hastaneler hakkında olduğunu belirtti.

SaÄŸlık çalışanlarının, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde oldukça özverili bir ÅŸekilde çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Küle, “Çok ÅŸey borçlu olduÄŸumuz saÄŸlık çalışanlarımızın, çalışma koÅŸullarında en ufak geriye gidiÅŸe yol açabilecek rekabet karşıtı uygulamalar bizim en hassas olduÄŸumuz konulardan biri. Ä°ÅŸte bu soruÅŸturmada bazı hastanelerin, personellerinin diÄŸer hastanelere transferini engelleyen uygulamaların olup olmadığı hususunu titizlikle inceliyoruz.” diye konuÅŸtu.

Küle, ikinci soruşturmanın da çok daha geniş kapsamlı ve ağırlıklı olarak dijital pazarlarda faaliyet gösteren aktörleri kapsadığını hatırlatarak, daha da önemlisi bu soruşturmanın, sadece iş gücü pazarındaki eylemleri konu edindiğini, dolayısıyla bu soruşturmanın nihayetlenmesinin kapsamı ve bazı ilkleri barındırması nedeniyle biraz vakit alacağını bildirdi.

Rekabet Kanunu’nun kendilerine verdiÄŸi görev ve yetkilerin yanında ÅŸahsı adına bunu ahlaki bir sorumluluk olarak da gördüğünü dile getiren Küle, “Bu sebeple giriÅŸimcilik ve inovasyonun ön plana çıktığı dijital çaÄŸda, çalışanların ülkemiz ekonomisi ve üretkenliÄŸi için taşıdığı önemin bilinciyle Rekabet Kurumu olarak mal ve hizmet pazarlarının yanı sıra iÅŸ gücü pazarının rekabetçi yapısını korumak için elimizden geleni yapacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“Ä°ÅŸverenlerin de endiÅŸelerinin farkındayız”

Başkan Küle, işverenlerin fikri ve sınai mülkiyet hakları ile ticari sırların korunmasına ilişkin endişelerinin farkında olduklarını belirterek, bunları ciddiye aldıklarını söyledi.

Bunu önlemenin yolunun iÅŸ gücünün hareketliliÄŸini engellemeye yönelik uygulamalardan ziyade bu hakların korunmasına iliÅŸkin yasal çerçeve olduÄŸunu belirten Küle, “Öte yandan, iÅŸ gücü pazarlarındaki Rekabet Hukuku sorunlarının görece yeni olması nedeniyle, ÅŸirketlerin ve iÅŸverenlerin yaÅŸayabileceÄŸi hukuki belirsizlikleri gidermek adına bir kılavuz çalışması baÅŸlatmak da önceliklerimiz arasında.” ifadelerini kullandı.

AA