Verimlilik mi kısa tatil mi?
Bir bayramı daha idrak etmek üzereyiz. Öncelikle hepimize, ailelerimize ve tüm sevdiklerimize sağlık, mutluluk, huzur, başarı; ne diliyorsak, en güzelinden getirmesini temenni ediyorum.
Ardından, bilirsiniz her bayramda, gündemimizi işgal eden ve neredeyse, deyim yerindeyse bir “ata sporu” statüsüne kavuşan bir tartışmamız vardır: “Bayram tatilleri fazlaca uzun ya da kısa mı?” ve “bayram tatilleri daha kısa tutulsaydı ekonomimiz bir patlama yapar mıydı?”. Sosyal medyadan takip edebildiğim kadarıyla, bu bayramda da geleneği bozmuyor ve tartışmaya devam ediyor gibi görünüyoruz. Ben kendi adıma her zaman “fikri muharebelerin daha iyiye ulaşabilmek açısından faydalı ve gerekli olduğunu düşünmüşümdür. Dolayısıyla elbette “bayram tatilleri çok mu uzun?” u da tartışmakta da herhangi bir beis görmüyorum.
Word Population Review’ın bir çok hususta olduğu gibi, en çok ve en az resmi tatil yapılan ülkelere ilişkin de istatistikleri mevcut. Bu istatistiklere göre dünyada en fazla resmi tatili olan ülke Kamboçya imiş. Kamboçya tam bir bayramlar ülkesi. 2019 yılında tam tamına 29 bayram kutlamışlar. Bu arada Türkiye’nin de resmi tatilleri diğer ülkelere kıyaslandığında yüksek tatile sahip ülkeler arasında bulunduğunu bir köşeye not edelim. Ama bir dakika, resmi tatillerin en az olduğu ülke hangisi peki? Sizlerden gelen tahminleri işitir gibiyim: “Almanya?”, “İsveç?”, “Kanada?”, “Yeni Zelanda?”, “Hollanda?”… Belki de ismini burada zikretmediğimiz bir başka gelişmiş ülke? Hayır, maalesef bilemediniz, en az resmi tatil yapılan ülke, bir atılım gerçekleştirmeye çalışan ancak ekonomisi hala çok da parlak görünmeyen Meksika.
Peki günlük çalışma saatleri ne durumda, bir başka ifadeyle en sıkı çalışan ülkeler hangileri? Matthew West tarafından 2011 yılında, OECD verilerini baz alarak CNBC için hazırlanan bir haberde listenin ilk üç sırasındaki en sıkı çalışan, bir diğer ifadeyle “en çalışkan” ülkeler ve günlük ortalama çalışma süreleri ise şu şekilde: 1) Meksika (9.54 saat), 2) Japonya (9.00 saat) ve 3) Portekiz (8.48 saat). Japonya’yı dışarıda tutarak konuşursak, en sıkı çalışan ülkeler listesinin tepesinde Kuzey Amerika ve Avrupa’nın ekonomik manada iki “yaramaz çocuğunun” bulunması oldukça ilginç değil mi?
Bu noktada müsaadenizle kendi düşüncemi paylaşayım: İstediğimiz kadar tatilleri kısaltalım veya daha da radikal bir kararla tüm tatilleri toptan kaldıralım, verimli çalışmayı öğrenemediğimiz takdirde ekonomik ve sosyal manada çok ciddi bir atak yapabilmek pek kolay görünmüyor. Elbette sıkı çalışmayalım demiyorum. Ancak tartışmaların önceliğini daha verimli olmanın yollarına ayırmanın gerektiğini anlatmaya çalışıyorum.
Nitekim; Time dergisinde yayınlanan ve 2017 yılında David Johnson tarafından yine OECD verilerini baz alarak hazırlanmış bir “en verimli ülkeler” listesi var. Bu listenin ilk 10 sırasındaki ülkeler; Lüksemburg, İrlanda, Norveç, Belçika, ABD, Danimarka, Fransa, Almanya, Hollanda ve İsviçre. Görebileceğimiz gibi listedeki ülkelerin tümü gelişmiş ülkeler. Bu bağlamda ekonomik gelişmişliğin yolu nefes almaksızın çalışmaktan değil, önce verimli çalışmak ama gerektiğinde de bunu sıkı çalışmayla desteklemekten geçiyor gibi görünüyor sanki. Peki verimlilik bağlamında biz ne durumdayız?. OECD’ye göre, 2010-2016 yılları arasında emek verimliliğindeki büyüme açısından Türkiye, OECD ülkeleri arasında hemen İrlanda’dan sonra ikinci sırada yer almış. Bu gelişme hayli mutluluk verici. Ancak bu gelişmeye rağmen verimliliğin çok boyutlu bir yapı olduğunu hatırdan çıkarmamakta fayda var. Bu manada, genel (toplam) verimlilik bağlamında düşünüldüğünde, hala verimlilik konusunda önümüzde kat edilecek uzun da bir yol var gibi.
Hülasa, önce huzurlu bir bayram tatili geçirmeye gayret edelim ama dönüşte de nasıl daha verimli olabiliriz? konusunu düşünmeyi ihmal etmeyelim.
Tekrar herkese iyi bayramlar.
News