04 Aralık 2024 itibariyle Covid-19 ile mücadelede aşılanan sayısı kişiye ulaştı.
15 Ağustos 2024 Perşembe
Gümrükten Eşya İthalatında TSE Sonucunu Etkileyecek İşlemler
"Ekim ayını çıkarabilirsem bile Kasım ayını çıkarabileceğimi hiç sanmıyorum!.."
Rusya'nın saldırısı meşru mu?
Merkez Bankası'nın Faiz Kararı Ne Olacak?
Gıda atıklarından gübre nasıl üretiliyor?
Enflasyon %20’li Düzeylere İner mi?
Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, televizyon günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
Ancak özellikle küçük çocuklar arasında yaygın olan aşırı televizyon izleme alışkanlığı, bir dizi sağlık ve davranış sorununu beraberinde getirebiliyor.
Bu yazıda, çocukların genç yaşlarda maruz kaldığı aşırı televizyon izlemenin potansiyel sağlık sorunlarına güncel bilimsel veriler ışığında odaklanacağız…
***
Her şeyin altında bit yeniği arayan, her şeyi bir “hile hurda” ile ilişkilendirecek derecede bir komplo teorisi sendromuna yakalananlardan değilim.
Bununla birlikte, doğruluğuna yürekten inandığım bir ifadeyi başka bir yazımda paylaşmış olmama rağmen tekrar etmekte fayda görüyorum:
“If you are not paying for the product, you are the product”
Bir başka ifadeyle,
“Bir ürün için ücret ödemiyorsanız, ürün sizsinizdir”
Televizyon aslında bunun en tipik örneği…
Televizyon reklam verenlere müşteri ulaştırır. Esasen müşteri reklamın sahibidir, bizler ise ona sunulan ürünler.
Ticari yayıncılıkta ise izleyici “kendisinin pazarlanması ayrıcalığı” için ekstra öder; bir nevi tüketilen tüketicidir.
***
“Hurda” sözcüğü Farsçadaki “hurde” sözünden dilimize geçmiş; esas anlamı “yenilip içildikten sonra geride kalan döküntüler, fazlalıklar” demektir.
Buradan sebeple “kırık dökük eşyalar” anlamını almıştır. “Hırdavat” sözcüğü ise hurde’nin çoğuludur.
Fakat bizim “hile hurda” deyimimizdeki “hurda”nın bu “hurda” ile hiç alakası yok aslında…
Arapça’da “hile, aldatma” anlamındaki “hud’a” kelimesi “hile” ye yanaşarak bir nevi ikileme kurmuştur.
Aslı “hile hud’a” iken, zamanla halk ağzında “hile hurda” ya dönüşmüştür.
Neyse ana konumuzdan fazla uzaklaşmadan, güncel bilimsel yayınların “çocuk sağlığı ve gelişimi üzerine televizyonun etkileri”hakkında neleri işaret ettiklerine dönelim.
Esasen hiçbiri bilmediğimiz, en azından tahmin edemeyeceğimiz sorunlar değil; lakin bu sefer kanaatlerden ziyade kanıtların ne dediğine göz atalım.
***
Genç yaşta yoğun televizyon izlemenin en önemli dezavantajlarından bir tanesi bilişsel gelişimi olumsuz yönde etkileyebilmesidir.
Yapılan araştırmalar, aşırı televizyon izlemenin çocukların dikkat, hafıza ve dil becerilerini olumsuz yönde etkileyebileceğini ortaya koyuyor.
Sonuç olarak bu durum çocukların oyun oynamak, kitap okumak ve diğer çocuklarla etkileşimde bulunmak gibi önemli bilişsel aktivitelerden mahrum kalmalarına neden olabiliyor.
Aşırı televizyon izleme alışkanlığı, çocuklarda obezite ve bununla ilişkili sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor.
***
Çalışmalar hareketsiz bir yaşam tarzına katkıda bulunan uzun ekran sürelerinin, fiziksel aktivite eksikliğine ve kilo artışına yol açabileceğini gösteriyor.
Ayrıca televizyon izlerken tüketilen sağlıksız atıştırmalıkların, çocukların kötü beslenme alışkanlıkları geliştirmesine neden olduğu gözlemlenmiş.
Çocukların gece boyunca fazla televizyon izlemesi uyku düzenlerini bozabilir ve buna bağlı olarak birçok sağlık sorunu ortaya çıkabilir.
Ekranın mavi ışığı, melatonin hormonu üretimini engelleyerek uykuya dalma sürecini etkileyebiliyor.
Sonuç olarak, uyku eksikliği çocukların davranışlarında değişikliklere ve akademik performanslarında düşüşlere neden oluyor.
***
Şiddet içerikli televizyon programlarına maruz kalmanın, çocukların davranışları üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu su götürmez bir gerçek.
Yapılan araştırmalar şiddet içeren medyanın çocuklarda saldırganlık artışına, duyarsızlaşmaya ve empati eksikliğine sebep olabileceğini gösteriyor.
Bu nedenle, çocukların izlediği içeriklerin dikkatlice seçilmesi son derece önemlidir.
Çocuklarının zamanlarının büyük bir kısmını televizyon karşısında geçirmesine izin veren ebeveynler ister istemez onların akademik başarılarına olumsuz destek vermiş olurlar.
Çünkü aşırı televizyon izleme, sınıf içinde odaklanma eksikliğine ve motivasyon düşüklüğüne neden oluyor.
Ayrıca televizyon karşısında geçen bu süre ödevlere ve diğer faaliyetlerine ayrılmadığı için çocukların akademik zorluklar yaşamasına yol açabilir.
***
Aile üyelerinin zamanlarının büyük bir kısmını televizyon karşısında geçiriyor olması, aile içi iletişimi şüphesiz olumsuz etkileyecektir.
Eğlenceli ve anlamlı aile etkileşimleri yerine, her birey ayrı bir ekran başında olmayı tercih eder ve bu da temel iletişim becerilerinin gelişimini engelleyebilir.
***
Ebeveynler, çocukların televizyon izleme alışkanlıklarını dikkatlice izlemeli ve sınırlamalıdır.
Fiziksel aktiviteyi teşvik etmek, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını benimsetmek ve çocukların bilişsel gelişimine destek olmak için alternatif etkinliklere yönlendirmek önemlidir.
Ayrıca, çocukların izlediği içeriklerin yaşlarına uygun ve şiddet içermeyen seçenekler olduğundan emin olunmalıdır.
Bu önerilere uyulduğunda, televizyonun olumsuz etkilerini en aza indirip, çocukların sağlıklı bir şekilde büyümelerine katkıda bulunabiliriz.