“Sendikaya üye olduğu için işçisini işten çıkartan işverene ceza verilmeli”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Özge Comba Alkış

Geçen sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü alanlarda değil dijital platformlarda kutlanacak. Talepler de yine bu platformlardan dile getirilecek.

Rekabet.net olarak bu anlamlı günde Bursa’da en fazla örgütlü yapıya sahip Türk Metal-Sen’in Bursa Şube Başkanı Selda Tekman ile konuştuk.

1997 yılında Bursa’da bir fabrikada işçi olarak çalışma hayatına başlayan Selda Tekman, 1999 yılında örgütlü mücadeleye ilk adımını attı. Türk Metal- Sen’de çeşitli görevlerde bulunan Tekman, 12 Nisan 2021’den itibaren bir ilke imza atarak, Türk Metal-Sen’de ilk kadın şube başkanı olma görevini de üstlendi.

İşte Tekman ile gerçekleştirdiğimiz röportaj;

1 Mayıs geçen sene olduğu gibi bu sene de pandemi gölgesinde kaldı. Kutlama programınız nedir?

“Maalesef bu yılda alanlarda el ele kol kola olamayacağız.  Sadece dijital platformda, işçilerin dayanışmasını ve mücadele gününü kutlayacağız. Her alanda mesajlarımız vereceğiz.”

1 Mayıs ile ilgili mesajınız nedir?

“Ülkenin ekonomisini ve fabrikaların çarklarını döndüren tüm emekçilerin en büyük kahraman olduğuna inanıyorum. Tüm işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum.

“KADINLAR BUZDOLABI DA ÜRETİYOR ARABA DA”

Türk Metal-Sen’de ilk kez bir kadın başkan görüyoruz. Bugüne kadar böyle bir değişimin yaşanmamasını nasıl nitelendirirsiniz. Kadınları bu konumlarda daha fazla görmek için neler yapılmalı?

“Metal iş kolu zor, ağır ve erkek egemen bir sektör. Ancak bu burum toplumsal algıların da değişmesiyle farklılaştı. Kadınlar artık her işi yapıyor. Kadınlar bizim iş kolumuzda masa başı iş yapmıyor. Buzdolabı da otomobil de üretiyor. Forklift de kullanıyor. Türk Metal kadına her zaman pozitif bir sendika oldu. Sendikanın yüzde 10 kadın üyesi olduğunu düşünürsek, bundan sonra kadınların daha fazla aramızda olacağına inanıyorum.”

“KADINLAR HAYATIN HER YERİNDE”

Bir kadın ve bir emekçi olarak bundan sonraki hedefleriniz nedir?

“Bundan sonraki hedefim örgütlenmenin önündeki hedefleri gerçekten kaldırmak olacak. Çünkü bu noktada da kadın hareketi çok önemli.  Aynı zamanda kadın haklarının da korunması için en azından sağlıklı bir zemine taşınması için bir çaba sarf edilmesi gerektiğine inanıyorum. Kadınların şiddete maruz kalmadığı, her alanda güzel sonuçların olacağı bir çarkta olmaları olması için çalışacağım. Kaybettiğimiz sınıf bilincini tekrar kazanmak uğruna çalışacağım.”

“EN AZ KAYIPLA ATLATIYORUZ”

Pandemi dönemine bakacak olursak işçiler bu durumdan nasıl etkilendi?

“Her kesimi olduğu gibi işçileri de çok ağır bir şekilde etkiledi. Ancak bu etki yalnız ekonomik sebeplerden yaşanmadı. Fabrikalar sosyal hakları tamamladı.  Ekonomik olarak bir kayıp yaşanmadı. Pandemi sürecinin başında MESS (Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası)’le ortak bir metine imza attık. Bu metinde işten kimsenin çıkarılmaması ve bütün koruyucu ekipmanların sağlanması yer alıyordu. Her şeye rağmen üzüldüğümüz zamanlar oldu. Ama amacımız zaten zararı en aza indirmekti.”

“KADINLAR İŞTEN AYRILMAK ZORUNDA KALDI”

Kadın işçilerin özellikle bu dönemde daha çok mağdur olduğu doğru mu?

Kadınlar özellikle bu dönemde daha çok mağdur oldu. Şiddet gören kadın daha çok şiddet gördü. Bu dönemde özellikle kadınların evdeki iş yükü çok daha arttı. 10 kadından 3’ü işinden ayrılmak zorunda kaldı. Örgütsüz kadınların yüzde 38’inin gelirinin düştüğü gördük. Ücret eşitsizlikleri derinleşti. Ama örgütlülerin şu ana kadar en zararla bu durumdan çıkmayı başardığına inanıyorum.”

“ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI”

Bursa işçi örgütlenmesinin en çok olduğu şehir… Bu anlamda Bursa özelinde örgütlenme yapısı için neler söyle bilirsiniz?

 “Bursa sanayinin göz bebeği. Dolayısıyla örgütlenmenin de en çok olduğu şehir. Bizim üye sayımız Bursa’da 60 bin civarında. Bu kadar çok üyemizin olmasına rağmen potansiyelin çok daha fazla olduğuna inanıyorum. Ülkemizde sendikalaşma çok zor bir süreç.  İşverenlerin sendikalaşmaya karşı tutumu, çalışma yasalarının işverenler lehine oluşu örgütlenmeyi de zorlaştırıyor. Bir işyerinde örgütlenmeye başlıyorsunuz işçiler işten atılıyor, onları koruyan yasal düzenleme yok. İş yerinde çoğunluğu sağlıyorsunuz bu sefer işyeri itiraz ediyor. Konu mahkemeye gidiyor. Mahkemeler yıllarca sürüyor. Mahkemeyi kazansanız da bu sefer adına sözleşme imzalayacağınız üye kalmıyor. Dolayısıyla gerçekten zor bir süreç. Bursa’da son iki yılda örgütlenmeye çok fazla önem verdik. Bazı iş yerlerinde gerçekten bunun başarısını sağladık ama bazı yerlerde de mücadelemiz devam ediyor. Bu konuda mutlaka bir yasal düzenleme yapılmalı. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı. Yasal süreçler azaltılmalı. Sendikaya üye olduğu için işçisini işten çıkartan işverene ceza verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bütün engeller kaldırılmalı. Çünkü hem hak veriyorsunuz hem de bu hakkı kullandırmıyorsunuz.”

Rekabet.net